Examples of using "Kamin" in a sentence and their turkish translations:
Oturma odasında bir şömine var.
Baca kara duman püskürtüyor.
Saat şöminenin üzerindedir.
Bizim oturma odasında gerçek bir şömine var.
Tom ve Mary her ikisi de şöminenin önünde oturuyorlardı.
Tom dedesinin resmini şöminenin üstüne astı.
Şöminemin üstünde asılı duran tabloyu bana veren kişi Tom'du.
Tom Mary'nin şöminenin yanında durduğunu gördü ve onunla konuşmak için uğradı.