Translation of "Innern" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Innern" in a sentence and their turkish translations:

Dass ich sie tief in meinem Innern für göttlich halte.

içten içe onu ilahî bir varlık gibi görüyorum.

- Drinnen ist niemand.
- Im Innern ist niemand.
- Es ist niemand drin.

İçeride kimse yok.

Die Erde ist wie ein Ball mit einem großen Magneten im Innern.

Dünya, içinde büyük bir mıknatısı olan bir top gibidir.

Es mag zwar den Anschein haben, Tom hätte den Vorfall vergessen; tief im Innern macht es ihm aber noch immer zu schaffen.

Tom mesele hakkında her şeyi unutmuş gibi görünebilir fakat hâlâ gerçekten onun hakkında kendini harap ediyor.