Examples of using "Drinnen" in a sentence and their turkish translations:
İçeride beklemelisin.
Onlar içeride.
Biz içeride kahvaltı yiyoruz.
Orada kal.
Tom içerdeydi.
İçeride kimse yok.
Tom içeridedir.
Tom'u içeride tut.
Tom içeride bekledi.
Tom kapalı yerde çalışır.
İçerideyim.
Evde misin?
O içeri girdi.
Tom evde ayakkabı giyer mi?
Oradaki nedir?
Orada dikkatli ol.
Tom orada.
Orada bir şey var mı?
İçerisi karanlık.
Tom zaten içeride.
İçeride kimse yok mu?
Tom içeride değildi.
Tom hâlâ içeride mi?
Burada seni bekleyeceğim.
- Burası çok karanlık.
- Burası gerçekten karanlık.
Burada güvendesin.
Burada güvende miyiz?
insanların evlerinde kapalı olması, ...
Tom içeriye geri döndü.
Burada hava ısınıyor.
Evde hava çok sıcak.
Lütfen içeride sigara içme.
Tom hâlâ içeride.
Tom içerde sizi bekliyor.
- Burada ne yapıyorsun?
- Burada ne yapıyorsunuz?
Çok miktarda yemek artığı içeride kaldı.
Orada çok gürültülüydü.
Tom orada ne yapıyordu?
Tom ve Mary zaten içeride.
Burası çok havasız.
Burada hava çok bunaltıcı.
Burada olman gerekmiyor.
Şiddetli yağmur yağmaya başladığı için içeride oynadık.
Burada ne halt ediyorsun?
Burada güvendeyiz, değil mi?
Burada olduğunu biliyorum.
Tom içeriye geldi.
Tom ve Mary hâlâ içeride.
Tom her zaman buradaydı.
Sanırım tarantulayı bulduk.
İçeride kalmak için çok güneşli.
- Orada bir adam olduğunu düşünüyorum.
- Sanırım orada bir adam var.
İçeride kalmaktansa dışarı çıkmayı tercih ederim.
Onun burada bir yerde olduğunu biliyorum.
İçeride durmaktansa dışarı gitmeyi tercih ederim.
Burada biraz yardım alabilirim.
Tom'un saman nezlesi var. Bu yüzden içeride kalmak zorunda.
Tom içeride değil.
Her şeyi son yudumuna kadar iç, böylece içinde bir şey kalmaz.
İçeride kalalım. Dışarısı korkunç soğuk.
Bunlar girdikten sonra, içini dolduracaksınız.
İçeride kalamayacak kadar çok güzel bir gündü.
Yağmurlu bir günde en iyisi evde kalmaktır.
O kadar çok yağmur yağıyordu ki içerde oynadık.
Dışarıda daha çok, içeride daha az zaman geçirmelisin.
Sonuç olarak yağışlı günlerde içeride top oynarız.
Burası okumak için yeterince aydınlık değil.
Şiddetli havalarda, evde kalmak en iyisidir.
Onun içinde iki kişi vardı, onun kız öğrencilerinden birisi ve genç bir adam.
Şiddetli yağmur yağmaya başladı. Bundan dolayı, biz içeride oynadık.
Ben çocukken, zamanımın çoğunu evde okuyarak geçirdim.
Sibel, bu ne kadar büyük bir çanta. İçinde neler var?
Tom burada.
Bu işe ne kadar emek harcandı, haberin var mı?
İçeride kimse yok.
Eğer hava düzelmezse içeride piknik yapacağız.
Tom tüm gün içeride bilgisayara bakarak duruyor.
Bir tamponda uyuyorsan zehirli şok sendromu olabilirsin.
Tom bazen içerde güneş gözlüğü takar.
Tom'un sana söylemeye çalıştığı gibi, buraya giremezsin.
Deneğimin üzerine hem içeride, hem dışarıda 1.8 metreden sprey sıktım.
Tom'un evinin içi soğuk günlerde bile sıcaktır.
İçeride ne olduğunu öğrenmeye can atıyorum.
Bir köpeğin dışında, bir kitap insanın en iyi arkadaşıdır. Bir köpeğin içinde, okumak için çok karanlıktır.