Examples of using "Vorfall" in a sentence and their turkish translations:
Bu olay oldukça esrarengiz.
Bu olayı asla unutmadım.
- Kaza onun şöhretine zarar verdi.
- Bu olay onun ününü zedeledi.
Kazayla ilgili tuhaf bir şey vardı.
Bu olayı olmamış sayabilir miyiz?
Bu olayı hiç unutmayacağım.
Bir tek açıklamada mı kalmıştı bu olay
Demek ki olayımız o küçücük virüs değilmiş
Bunların yanı sıra bilimsel olarak kanıtlanmış bir olay var
Olay, Davout'un tümgeneralliğe terfi etmesini hızlandırdı ...
Olay gece yarısı gerçekleşti.
Olayı eşine anlattı.
O olay onun tam önünde oldu.
Olaydan sonra, o asla tekrar içmedi.
Ali olayı kadere bağladı.
Tom'un karısı olaydan sonra boşanma davası açtı.
günümüzde ise bundan 25 yıl önce bir olay meydana geldi
O yıllarda görülmemiş bir olay var
Benim o olayla hiçbir ilgim yok.
Olayla ilgili kesin bir rapor hazırladı.
Olanları hakkında seninle konuşmak istiyordum.
Ne olduğu hakkında Tom'la konuştum.
Olayın olma şekli bu.
Tüm o olay, trajik bir yanlış anlaşılmadan ibaret.
Ben bu olaydan seni sorumlu tutuyorum.
Tom olay hakkında Mary'ye bir şey söylememeye karar verdi.
Bu olaydan iki yıl sonra Caroline onun karısı oldu.
Tom ne olduğunu açıklayamadı.
Tom olanlar hakkında bildiği her şeyi Mary'ye anlattı.
O ne olduğunu açıklayamadı.
O zaman, olay önemli görünmedi.
Gece yine de tırnak kesmek bir olaydı fakat
Dün olanlar için özür dilemeye geldim.
Olaydan sonra, onların arkadaşları ve yakınları onları daha seyrek ziyaret etmeye başladı.
Olayı sanki daha dün olmuş gibi net hatırlıyorum.
Başka bir deyişle, ilgili kişilerin dışında, Osaka'da sadece bir kişi bu olay hakkında biliyordu.
Bu tür bir olayın tekrarlanmasını önlemeliyiz.
Kaza hakkında sana anlatmakta özgür değilim.
Tom mesele hakkında her şeyi unutmuş gibi görünebilir fakat hâlâ gerçekten onun hakkında kendini harap ediyor.