Examples of using "Herauszukommen" in a sentence and their turkish translations:
Bu yol, buradan çıkmak için en iyi şansım olacak.
Buradan kurtulmak için yardım çağırmam gerekecek.
Buradan çıkmak için sabırsızlanıyorum.
Bu labirentten kurtulmak çok zor.
O bir mucize olmadan oradan kaçamayacak, değil mi?
- Tom Mary'yi kabuğundan çıkartmaya çalıştı.
- Tom Mary'nin çekingenliğini yenmesine yardımcı olmaya çalıştı.
Tom kendini banyoya kilitledi ve dışarı çıkmayı reddetti.
Ama şimdi vakit... ...buradan çıkma vakti.