Examples of using "Dazu" in a sentence and their turkish translations:
Onunla patates cipsi de ister misin?
Daha fazla su ilave edin.
Sizin bu konudaki fikriniz nedir?
O onun bir parçası.
Onunla birlikte patates kızartması ister misin?
Tom bunu yapmak için kendini zorladı.
Onun hakkında hiç fikrin var mı?
Tom'a bunu yapmasını söyledin mi?
Tom onu yapmanı söyledi mi?
Onun hakkında hiç fikrin var mı?
O yalan söyleme eğilimindedir.
Hakkın yok.
Ona ulaşamayabilir.
Tom onu yapabilir.
Tom onun hakkında sana tavsiye verebilir.
istemeyi ve onları şekillendiren
Buna yaptığı açıklamada ise
Ben katkıda bulundum.
Bu konuda ne hissediyorsun?
Buna ne diyorsun?
Onu bana yaptırma.
Tom onu yapması için Mary'yi ikna etti.
Onu yapmak için yaratıldım.
Bana onun ayrıntılarını verin.
Gerekli şeylere sahipsin.
Ona biraz daha su ilave edin.
Şimdi canım onu yapmak istemiyor.
Bunu sana ne yaptırdı?
Onun aksine yapılan süslemeler
peki, bilim ne diyor bu konuda?
Ben onun hakkında bir şey söyleyeceğim.
Tom beni ona ikna etti.
O, o konuda sana nasihat edecek.
Senin vücudun evet diyor.
Tom onu bana yaptırdı.
O, işin bir parçası.
Nasıl olur?
Bu konuda fikrin nedir?
Canım yapmak istemiyor.
Mary beni ikna etti.
Yani ne diyorsun?
Buna ne diyorsunuz, Tom?
Tom gereken niteliklere sahip mi?
Yalan söylemeye eğilimli.
Artık onu yapmak için bir fırsatın var.
Onun hakkında hiç fikrin var mı?
Bu konuyla sonra ilgileneceğiz.
- Ben senin görüşünü istiyorum.
- Fikrinizi istiyorum.
Tom onun hakkında ne diyecek?
Tom gerekli olan niteliklere sahip.
- Onun için zamanım olmadı.
- Ona zamanım olmadı.
- Senin bu konudaki görüşün nedir?
- Bu konuda görüşün ne?
Size söz verdim.
Onu yapmaya zorlanmadım.
Ayrımcılık yapmaya eğilimleri var.
Bunlar arasında, beyin simülasyonu, alıştırmalar ve robotik vardır.
Yalnızca şu iki şeye ihtiyacımız var:
bir anne ve bir küçük çocuğu koyup
Dahası sosyal bilimin bize öğrettiği
Burada hepimizin bir rolü olabilir.
Unutkanlığa yatkınsın.
Zenginler insanları küçük görmeye eğilimlidir.
Bu konuda bir öneride bulunabilir miyim?
Beni eklemeyi unutmayın.
Onlar onu gönderdiler.
Lütfen onu bana tekrar yaptırma.
Tom bunun hakkında ne söylemek zorunda?
Hiçbir yemek ekmek olmadan tam değildir.
Benim bu konuda söyleyecek bir şeyim yok.
Ben hata yapma eğilimindeyim.
onu ortadan kesip açmanız gerekir.
Bana onun hakkında bir şey söylenmedi.
Henüz ona hazır değilim.
Ben Tom'a dinleteceğim.
- Onun hakkında ne söylemek zorundasın?
- Onun hakkında söyleyeceğin neyin var?
Tom'un biraz telaşlanmaya bir eğilimi var.
İsimleri unutmaya eğilimliyim.
Ben bunun olacağından korkuyorum.
Sadece bunu canım istemiyor.
Biz hatalar yapma eğilimindeyiz.
Tom onu yapabilir.
Tom bunu yapabilir mi?
- Söyleyecek başka ne var?
- Söylenebilecek daha başka bişey var mı?
Tom'a bunu yapmasını söyledin, değil mi?
Ben bu işi yapacağım.
Bunu daha fazla söyleyemem.
Tom, Mary'yi yüzdürdü.
Bunu yapacak enerjim yok.
Hiç kimse beni onu yapmaya zorlamadı.
Ne demeli buna?
Bu konuda yorum yapamam.
Bunu sana hangi düşünce yaptırdı?
Onu bana yaptırdılar.
Tom onu bana yaptıramaz.
Tom'u gaza getirdin mi?
Bunu insanlara ne yaptırır?