Translation of "Dazu" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Dazu" in a sentence and their turkish translations:

- Möchten Sie Pommes dazu?
- Möchtest du Pommes dazu?
- Möchtet ihr Pommes dazu?

Onunla patates cipsi de ister misin?

- Gib mehr Wasser dazu.
- Geben Sie mehr Wasser dazu.
- Gebt mehr Wasser dazu.

Daha fazla su ilave edin.

- Was meinst du dazu?
- Was meinen Sie dazu?

Sizin bu konudaki fikriniz nedir?

Das gehört dazu.

O onun bir parçası.

- Möchten Sie Pommes dazu?
- Möchten Sie Pommes frites dazu?

Onunla birlikte patates kızartması ister misin?

- Tom zwang sich dazu.
- Tom hat sich dazu gezwungen.

Tom bunu yapmak için kendini zorladı.

- Hast du irgendeine Idee dazu?
- Habt ihr irgendeine Idee dazu?
- Haben Sie irgendeine Idee dazu?

Onun hakkında hiç fikrin var mı?

- Hast du Tom dazu aufgefordert?
- Habt ihr Tom dazu aufgefordert?
- Haben Sie Tom dazu aufgefordert?

Tom'a bunu yapmasını söyledin mi?

- Hat Tom Sie dazu aufgefordert?
- Hat Tom euch dazu aufgefordert?
- Hat Tom dich dazu aufgefordert?

Tom onu yapmanı söyledi mi?

- Hast du Gedanken darüber?
- Hast du irgendeine Idee dazu?
- Habt ihr irgendeine Idee dazu?
- Haben Sie irgendeine Idee dazu?
- Fällt dir was dazu ein?
- Fällt Ihnen was dazu ein?
- Fällt euch was dazu ein?

Onun hakkında hiç fikrin var mı?

- Er neigt dazu, zu lügen.
- Er neigt dazu zu lügen.

O yalan söyleme eğilimindedir.

- Dazu hast du kein Recht.
- Du hast kein Recht dazu.

Hakkın yok.

- Es könnte nicht dazu kommen.
- Es kommt vielleicht nicht dazu.

Ona ulaşamayabilir.

- Tom ist dazu in der Lage.
- Tom ist dazu imstande.

Tom onu yapabilir.

- Tom kann dir dazu Ratschläge geben.
- Tom kann Ihnen dazu Ratschläge geben.
- Tom kann euch dazu Ratschläge geben.
- Dazu kann dir Tom Ratschläge geben.
- Dazu kann Ihnen Tom Ratschläge geben.
- Dazu kann euch Tom Ratschläge geben.

Tom onun hakkında sana tavsiye verebilir.

Und dazu bereit sind,

istemeyi ve onları şekillendiren

In seiner Erklärung dazu

Buna yaptığı açıklamada ise

Ich habe dazu beigetragen.

Ben katkıda bulundum.

Wie stehen Sie dazu?

Bu konuda ne hissediyorsun?

Was sagst du dazu?

Buna ne diyorsun?

Zwing mich nicht dazu!

Onu bana yaptırma.

Tom überredete Mary dazu.

Tom onu yapması için Mary'yi ikna etti.

Ich werde dazu gezwungen.

Onu yapmak için yaratıldım.

- Gib mir die Einzelheiten dazu.
- Geben Sie mir die Details dazu.

Bana onun ayrıntılarını verin.

- Sie haben das Zeug dazu.
- Du hast, was es dazu braucht.

Gerekli şeylere sahipsin.

- Tu mehr Wasser dazu!
- Fügen Sie mehr Wasser dazu!
- Tut mehr Wasser dazu!
- Tun Sie mehr Wasser dazu!
- Füg mehr Wasser hinzu!
- Fügt mehr Wasser hinzu!

Ona biraz daha su ilave edin.

- Ich habe jetzt keine Lust dazu.
- Dazu habe ich gerade keine Lust.

Şimdi canım onu yapmak istemiyor.

- Was hat dich dazu gebracht?
- Was brachte dich dazu, das zu tun?

Bunu sana ne yaptırdı?

Im Gegensatz dazu Dekorationen gemacht

Onun aksine yapılan süslemeler

Was sagt die Wissenschaft dazu?

peki, bilim ne diyor bu konuda?

Ich werde etwas dazu sagen.

Ben onun hakkında bir şey söyleyeceğim.

Tom hat mich dazu überredet.

Tom beni ona ikna etti.

Er wird dich dazu beraten.

O, o konuda sana nasihat edecek.

Dein Körper sagt ja dazu.

Senin vücudun evet diyor.

Tom hat mich dazu gebracht.

Tom onu bana yaptırdı.

Das gehört zur Arbeit dazu.

O, işin bir parçası.

- Wie kam es dazu?
- Wieso?

Nasıl olur?

Wie ist Ihre Meinung dazu?

Bu konuda fikrin nedir?

Ich habe keine Lust dazu.

Canım yapmak istemiyor.

Maria hat mich dazu überredet.

Mary beni ikna etti.

Also, was sagst du dazu?

Yani ne diyorsun?

Was sagst du dazu, Tom?

Buna ne diyorsunuz, Tom?

Hat Tom das Zeug dazu?

Tom gereken niteliklere sahip mi?

Er neigt dazu, zu lügen.

Yalan söylemeye eğilimli.

Jetzt hast du Gelegenheit dazu.

Artık onu yapmak için bir fırsatın var.

Habt ihr irgendeine Idee dazu?

Onun hakkında hiç fikrin var mı?

Wir werden noch dazu kommen.

Bu konuyla sonra ilgileneceğiz.

Ich möchte Ihre Meinung dazu.

- Ben senin görüşünü istiyorum.
- Fikrinizi istiyorum.

Was wird Tom dazu sagen?

Tom onun hakkında ne diyecek?

Tom hat das Zeug dazu.

Tom gerekli olan niteliklere sahip.

Ich hatte keine Zeit dazu.

- Onun için zamanım olmadı.
- Ona zamanım olmadı.

Was ist deine Meinung dazu?

- Senin bu konudaki görüşün nedir?
- Bu konuda görüşün ne?

Du hast mein Wort dazu.

Size söz verdim.

Ich wurde nicht dazu gezwungen.

Onu yapmaya zorlanmadım.

- Sie haben dazu tendiert andere zu diskriminieren.
- Sie tendieren dazu andere zu diskriminieren.

Ayrımcılık yapmaya eğilimleri var.

Dazu gehören Hirnstimulation, Bewegung und Robotik.

Bunlar arasında, beyin simülasyonu, alıştırmalar ve robotik vardır.

Dazu bräuchten wir nur zwei Dinge:

Yalnızca şu iki şeye ihtiyacımız var:

dazu eine Mutter und ein Baby.

bir anne ve bir küçük çocuğu koyup

Dazu wissen wir aus der Sozialforschung,

Dahası sosyal bilimin bize öğrettiği

Und wir alle können dazu beitragen.

Burada hepimizin bir rolü olabilir.

Du neigst dazu, Dinge zu vergessen.

Unutkanlığa yatkınsın.

Reiche neigen dazu, auf Leute herabzusehen.

Zenginler insanları küçük görmeye eğilimlidir.

Kann ich einen Vorschlag dazu machen?

Bu konuda bir öneride bulunabilir miyim?

Vergiss nicht, mich dazu zu nehmen.

Beni eklemeyi unutmayın.

Sie brachten sie dazu zu gehen.

Onlar onu gönderdiler.

Bitte zwinge mich nicht erneut dazu.

Lütfen onu bana tekrar yaptırma.

Was hat Tom dazu zu sagen?

Tom bunun hakkında ne söylemek zorunda?

Brot gehört zu einer Mahlzeit dazu.

Hiçbir yemek ekmek olmadan tam değildir.

Ich habe dazu nichts zu sagen.

Benim bu konuda söyleyecek bir şeyim yok.

Ich neige dazu, Fehler zu machen.

Ben hata yapma eğilimindeyim.

Dann muss ich ihn dazu aufschneiden.

onu ortadan kesip açmanız gerekir.

Dazu hat man mir nichts gesagt.

Bana onun hakkında bir şey söylenmedi.

Ich bin dazu noch nicht bereit.

Henüz ona hazır değilim.

Ich werde Tom dazu bringen, zuzuhören.

Ben Tom'a dinleteceğim.

Was hast du dazu zu sagen?

- Onun hakkında ne söylemek zorundasın?
- Onun hakkında söyleyeceğin neyin var?

Tom neigt dazu, sich leicht aufzuregen.

Tom'un biraz telaşlanmaya bir eğilimi var.

Ich neige dazu, Namen zu vergessen.

İsimleri unutmaya eğilimliyim.

Ich fürchte, dazu kommt es nicht.

Ben bunun olacağından korkuyorum.

Ich habe einfach keine Lust dazu.

Sadece bunu canım istemiyor.

Wir neigen dazu, Fehler zu machen.

Biz hatalar yapma eğilimindeyiz.

Tom ist dazu in der Lage.

Tom onu yapabilir.

Ist Tom dazu in der Lage?

Tom bunu yapabilir mi?

Was gibt's dazu noch zu sagen?

- Söyleyecek başka ne var?
- Söylenebilecek daha başka bişey var mı?

Du hast Tom dazu angewiesen, stimmt’s?

Tom'a bunu yapmasını söyledin, değil mi?

Ich bringe das dazu, zu funktionieren.

Ben bu işi yapacağım.

Ich kann nicht viel dazu sagen.

Bunu daha fazla söyleyemem.

Tom brachte Maria dazu, zu schwimmen.

Tom, Mary'yi yüzdürdü.

Ich habe nicht die Kraft dazu.

Bunu yapacak enerjim yok.

Es hat mich niemand dazu gezwungen.

Hiç kimse beni onu yapmaya zorlamadı.

Was soll man dazu noch sagen?

Ne demeli buna?

Dazu kann ich keinen Kommentar abgeben.

Bu konuda yorum yapamam.

Welche Überlegung hat dich dazu veranlasst?

Bunu sana hangi düşünce yaptırdı?

- Sie haben mich dazu gebracht, es zu tun.
- Sie brachten mich dazu, es zu tun.

Onu bana yaptırdılar.

- Tom kann mich nicht dazu bringen, es zu tun.
- Tom kann mich nicht dazu bringen.

Tom onu bana yaptıramaz.

- Hast du Tom darauf gebracht?
- Hast du Tom dazu angestiftet?
- Hast du Tom dazu verleitet?

Tom'u gaza getirdin mi?

- Was bringt Menschen dazu, so etwas zu tun?
- Was bringt Menschen dazu, das zu tun?

Bunu insanlara ne yaptırır?