Examples of using "Rufen" in a sentence and their turkish translations:
Sizi arayacağız.
- Seni arayacağız.
- Sana telefon edeceğiz.
ve zikir isimleri.
Polisi aramalısınız.
Biz doktoru aramalıyız.
Biz polisi arıyoruz.
Tom'u arayalım.
Bizi ara.
Ona telefon edelim.
Doktoru ara.
- Polisi arama.
- Polis çağırma.
Bağırmaktan vazgeç.
- Polisi arama.
- Polise haber verme.
- Polis çağırma.
Size bir taksi çağıracağım.
Doktor çağırsan iyi olur.
- Polisi aramamız daha iyi olurdu.
- Polisi arasak iyi olur.
Polisi aramak istemiyorum.
Bir doktor arar mısınız lütfen?
Yerlerini seslerinden tespit ediyor.
Hemen 112'yi arayın
Doktor getirtelim.
Lütfen beni aramaya çekinme.
Köpeğe Skipper diyelim.
O bir doktor çağırttı.
- Ambulans çağırın lütfen.
- Bir ambulans çağır lütfen.
Biz yöneticiyi geri arıyoruz.
Tom bir doktor getirtti.
Ben bir polisi arayacağım.
Bir doktor çağırın lütfen!
Polisi aramak zorundayız.
Yardım için arayacağım.
Ambulans çağıracağım.
Biz polisi aramalıyız.
Lütfen bir taksi çağırın.
Tom bir doktor çağırmalı.
Lütfen itfaiyeyi arayın.
Anahtarcıyı aramak zorundaydık.
Bir ambulans çağırmamız gerekir mi?
Senin bir ambulans çağırman gerekir mi?
Birisinin ambulans çağırması gerekir mi?
Polisi aramak zorundayım.
Beni aradınız mı?
Beni çağırmanıza gerek yoktu.
Birisinin yardım çağrısında bulunduğunu duydum.
- Sana bir taksi çağırayım mı?
- Sana bir taksi tutayım mı?
Lütfen bana bir doktor çağır.
Derhal polisi araman gerekiyor.
Ben bir doktor çağırmam gerekirdi.
Tom yardım için seslenen birini duydu.
Bir sonraki tanığını çağır.
Bir ambulans aramalı mıyım?
Derhal bir doktor getirteceğim.
Lütfen tekrar arayın.
Tom Mary'nin yardım istediğini duydu.
- Doktoru çağırsak iyi olur.
- Doktoru çağırmalıyız.
Biz sadece polisi aramak üzereydik.
Belki de polisi aramalısın.
Tom polisi arayabilirdi.
Lütfen bana bir taksi çağır.
Buradan kurtulmak için yardım çağırmam gerekecek.
Ebeveynlerim beni her gün arar.
- Hemen şimdi 110'u arayın.
- Hemen şimdi 110'u ara.
Evi ara!
Ben bir genç kızın yardım çağrısı yaptığını duydum.
Lütfen benim için bir taksi çağır.
- Doktor çağır!
- Doktor çağırın!
- Polis çağır!
- Polisi çağır!
- Polisi arayın!
- Polisi ara!
Sanırım Polisi aramalıyız.
Tom yardım için bağırmaya başladı.
Lütfen ilk tanığınızı çağırın.
Beni aramalarına gerek yoktu.
Tom polisi aramaya karar verdi.
Tom polisi aramakla tehdit etti.
Boşuna güvenlik çağırmayın.
Bana bir taksi çağırabilir misiniz?
Polisi aramalıyım ve seni tutuklatmalıyım.
veya tüm evrene ''Biz buradayız'' diye bağırmak gibi.
Lütfen bir saat içinde beni geri ara.
Tom'u aramalıyız.
Bir taksi çağırmaya hiç gerek yok.
Doktoru aramamıza gerek yoktu.
Tom Mary'nin bağırdığını duyduğunda döndü.
- Tekrar olursa beni ara.
- Tekrar ederse ara beni.
Bunu tamir edebilir misin yoksa bir tesisatçı çağırmam mı gerekiyor.
Öğretmen hazır olduğunda bizi arar.
Birinin adımı seslendiğini duydum.
kurtarma ekibini çağırmalı ve bir hastaneye yetişmelisiniz.
Annelerinin sesini takip etmeleri zorlaşıyor.
Yalnız bir erkek bile sürünün çağrısını takip eder.
Polis çağıracağım.
Kocamı arayın.
Acil bir durumda, beni bu numaradan ara.
Beni lütfen öğleden önce saat dokuzda ara.
Yarın beni ara.