Examples of using "Wunder" in a sentence and their turkish translations:
Herhangi bir mücize bekleme.
...gece dünyası.
Mucizeye mucize derler çünkü hiç yaşanmazlar.
- Mucizelere inanır mısın?
- Mucizelere inanır mısınız?
Mucizelere inanırsan, mucizeler gerçekleşecektir.
Mucizeler bekleme.
Bu mucizeler yaratır.
Mucizeler sıradan.
Mucizeler oldu.
Mucizelere inanırım.
Mucizelere inanmıyor musun?
Mücizeden daha az bir şey değildi.
- Bu bir mucize!
- Mucize!
Bu bir mucize.
Tom mucizelere inanıyor mu?
Ne mucize ama!
- Ben mucizelere inanıyorum.
- Ben mucizelere inanırım.
Bu neredeyse bir mucize.
Hindistan cevizi yağı mucizeler yapar!
O, gerçekten bir mucize idi.
Mucizelere inanmıyorum.
Gerçekten bir mucizeydi.
Dünya bir mucizedir.
Bir mucize için bekledik.
Aşk medeniyetin mucizesidir.
- Bizim kaçışımız bir mucizeden başka bir şey değildi.
- Bizim kaçışımız tam anlamıyla bir mucizeydi.
- Bizim kaçışımız mucizeden başka bir şey değildi.
Onun tutuklandığına şaşmamalı.
Mucize eseri olarak hayatta kaldı.
Tom'un bizden nefret etmesine şaşmamalı.
Mezarlığın nüfusunun patlamasına şaşmamalı.
İlaç onun sağlığında mücizeler yarattı.
Ben bir mucize eseri kurtuldum.
Şimdi yalnızca bir mucize bize yardım edebilir.
Tom mucizevi bir iyileşme yaptı.
Kaçış bir mucizeden daha az bir şey değildi.
Artık onu bir mucizeden başka hiçbir şey kurtaramaz.
Bir mucize umabilirim, değil mi?
Bir gün, bir mucize gibi kaybolacak.
Mucize eseri pars onu öldürmemiş,
Kapıyı açamamana şaşmamalı.
O bir mucize olmadan oradan kaçamayacak, değil mi?
Çocuklar dua etmeye gidelim! Bir mucize oldu!
Onların hâlâ uyanık olması şaşılacak şey.
Onu başkan seçmelerine şaşmamalı.
Onun gitmek istememesine şaşmamalı.
Senin bu kelimeleri bulmamana şaşmamalı.
Hayatlarında ilahi müdahaleler ve mucizeler olması için
Gece ne kadar karanlık olursa... ...bu sular insanı o kadar hayrete düşürüyor.
Birçok insan için, o bir mucizeden başka bir şey değildi.
Hâlâ hayatta olmam şaşırtıcı.
Onun kasırgayı atlatması bir mucize.
Teklifini reddetmesine şaşmamalı.
Tom'un hala hayatta olması bir mucizedir.
Onun hâlâ hayatta olması bir mucize.
Sunucunun tuhaf göründüğüne şaşmamalı. O hastaydı.
Mucizeler, ümidini çoktan yitirdiğinde gerçekleşirler.
Bir mücize olmazsa, bunu zamanında yapamayacağız.
Onun kazada ölmemiş olması bir mucize.
Onun kazada ölmemiş olması bir mucize.
O onu nasıl yaptı anlamıyorum. Bu bir mucizeydi.
Çocukların, çiftliği ziyaret etmeyi sevmeleri hiç şaşırtıcı değil.
Prag mucize eseri olarak on dördüncü yüzyılda vebadan kurtuldu.
Bir mucize oldu! Tom tamamen sağlıklı ve hastalıktan artık hiçbir iz yok!
Mucizeler meydana gelir, sadece biz olayların akışı içerisinde onların farkına varmayız.
Daima ümit et fakat asla beklenti içinde olma! O zaman belki harikalar yaşarsın fakat hayalkırıklığı asla!
. Ve Davout, Napolyon'un son seferi için yeni bir ordu oluşturmak için mucizeler yarattı.
"Tom akşam yemeğinden sonra üç fincan kahve içti." "Uyuyamamasına şaşmamalı."
Çocuğun başında büyük bir yumru var. O kadar çok ağlamasına şaşmamalı.
Bugün tabletlerimi almayı unuttum. Kendimi bu kadar kötü hissettiğime şaşmamalı!
Tom'un yetersiz uyuması şaşılacak bir şey değil; o, günde on iki fincana kadar kahve içer.
Sadako'nun şimdi yapabileceği bütün şey kağıttan vinçler yapmak ve bir mücize beklemekti.
Bu kuruluşta onların hepsi patron olduğu ve Hintli olmadığı için, herhangi bir karar alınması bir mucize.
- Moskova’da kendi elleriyle bir mucize yaratan genç bir Kırgız kadın, Dağıstanlıları şaşırttı.
- Dağıstanlılar, Moskova'da kendi elleriyle bir mucize yaratan Kırgız bir kız yüzünden şaşırıp kaldılar.
İnsan mucizeleri ancak yüreğini ve gözlerini ona açık tutmaya hazır olduğunda yaşayabilir.
Hayaller vücut bulduğunda ve arzu edilenler gerçekleştiğinde o zaman bir mucizeden bahsedilebilir.
Her şey ters giderken, güçlü kalacağıma inanıyorum. Mutlu Bayanların, en güzelleri olduklarına inanıyorum. Yarının yeni bir gün olduğuna ve mucizelere inanıyorum.