Examples of using "Häuschen" in a sentence and their turkish translations:
Küçük evler yapıyoruz
O çok üzgün.
Küçük ev artık orada değildi.
Harika! Havalara uçuyorum.
Bir cüceler ailesi bu ağacın altında küçük bir evde yaşamaktadır.
- Tom terfi aldıktan sonra kendini çok iyi hissediyordu.
- Tom bir terfi aldıktan sonra kendini dünyanın tepesindeymiş gibi hissediyordu.
- Bu kulübe bana doğduğum evi hatırlatıyor.
- Bu kır evi bana doğduğum evi hatırlatıyor.
Bir zamanlar köyün çıkışında küçük güzel bir ev varmış.
Rick sınavı geçme hakkında sevinçten uçuyordu.
Onlar küçük bir evde yaşıyor.
Sen küçük bir evde yaşıyorsun.