Examples of using "Stand" in a sentence and their turkish translations:
O, ayakta duruyordu.
Kim ayakta durdu?
Tom ayakta duruyordu.
Tom sessizce ayakta durdu.
Tom başının üzerinde durdu.
Tom erken kalktı.
Tom kuyrukta durdu.
O, ayağa kalktı.
- O uyandı.
- Yataktan kalktı.
- Uyandı.
O uzak durdu.
Tom kalktı.
Kimse kalkmadı.
Tom yalnız durdu.
Tom dimdik ayakta durdu.
Tom orada durdu.
- Not ne diyordu?
- Notta ne yazıyordu?
O satılıktı.
Bir kız orada ağlayarak duruyordu.
Adam ayağa kalktı.
O benim arkamda durdu.
O benim önümde durdu.
Tom Mary'nin önünde duruyordu.
Tom arkamda durdu.
Tom uyuşturucu kullanıyor muydu?
Trafik durmuştu.
Tom çabucak ayağa kalktı.
Tom dimdik ayakta durdu.
Buzdolabı kapısı açıktı.
Tom çitin yanında duruyordu.
Tom karanlıkta duruyordu.
Tom önümde duruyordu.
Tom bir trafik sıkışıklığındaydı.
Ben yavaş yavaş ayağa kalktım.
Arka kapı açıktı.
Pencerem açıktı.
Tom girişe yakın duruyordu.
Kırmızı elbise onun üzerinde iyi görünüyordu.
Güzel ve geniş bir açı.
Ev alevler içindeydi.
Tony, kapıda durdu.
Dağın tepesinde duruyordu.
Onun evi yanıyordu.
Tom duştaydı.
O, kapıda duruyordu.
O, duştaydı.
O, duştaydı.
Aynanın önünde ayakta duruyordu.
Tom girişte duruyordu.
Listedeydim.
Noel Baba bahçede duruyordu.
Kapı sonuna kadar açıktı.
Durum 1:0.
Tom aynanın önünde durdu.
Tom'un kapısı kısmen açıktı.
O, sandalyenin arkasında durdu.
Sınıfın önündeki duraktaydı.
O sokak köşesinde duruyordu.
O her zaman erken kalktı.
O, kapının arkasında duruyordu.
Tom mutfak lavabosunun önünde duruyordu.
Tom kalktı ve gitti.
O, bir süre orada durdu.
O ona çok yakın durdu.
Aziz Nikolas bahçede duruyordu.
Dondu kaldı.
Tom yakında durdu.
Tom Mary'nin evinin önünde duruyordu.
Tom mikrofonun önünde durdu.
Bu satılık değildi.
Gemi yanıyordu.
Tom tam Mary'nin arkasında durdu.
- Kalkıp gitti.
- O kalktı ve gitti.
Tom'a çok yakındım.
- Amerikan askerleri durumunu korudu.
- Amerikan askerleri haklı olduklarını iddia ettiler.
Kırmızı elbise ona uydu.
O ona yakın durdu.
O, başının üzerinde durdu.
Tom her zaman erken kalktı.
Tom bir süre orada durdu.
Kapı yarı açıktı.
Tom bir süre için hareketsiz durdu.
Tom tezgahın arkasında duruyordu.
Boş bir bakışla orada duruyordu.
Borsamız tepetaklak gitti
Kraliçe kralın yanında durdu.
Burada eski bir tapınak vardı.
Oda uzun süredir boş.