Translation of "Gleiten" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Gleiten" in a sentence and their turkish translations:

Breite, behaarte Füße gleiten über tiefsten Schnee.

Geniş, kıllı ayaklarıyla en derin karda bile süzülerek ilerler.

Die meisten würden letztendlich in den Ruin gleiten ...

Çoğu nihayetinde harabeye dönüşecekti.

Es kann 150 m weit durch die Baumkronen gleiten.

Üstelik ağaçlar arasında 150 metreye kadar süzülebiliyor.

Ein Vogel kann durch die Lüfte gleiten, ohne seine Flügel zu bewegen.

Bir kuş kanatlarını oynatmadan havada süzülebilir.