Examples of using "Tiefsten" in a sentence and their turkish translations:
Nehrin en derin yeri burası.
Bu nehrin en derin yeri burası.
Geniş, kıllı ayaklarıyla en derin karda bile süzülerek ilerler.
tadını çıkarabilirsiniz.
Göl bu noktada en derindir.
Bu göl ülkede en derinler arasında yer alıyor.
Şarapla sarhoş olan Tom, Mary'ye en derin sırlarını anlattı.
Bildiğim kadarıyla, gölün en derin noktası burası.
En büyük korkularımız en derin hazinelerimizi koruyan ejderhalardır.