Translation of "Feindes" in Turkish

Der Feind meines Feindes ist mein Freund.

Düşmanımın düşmanı arkadaşımdır.

Wir haben das Flaggschiff des Feindes zerstört!

Düşmanın amiral gemisini tahrip ettik!

Unsere Truppen brachen durch die Verteidigung des Feindes.

Ordumuz düşman savunmasını yardı geçti.

Das Dokument gelangte in die Hände des Feindes.

Belge düşmanın ellerine geçti.

Die Stadt fiel in die Hände des Feindes.

Şehir düşmanın eline geçti.

Es gibt auch einen Teil des Feindes der Menschen

erkek düşmanlığı yapan kısımda var üstelik

Ich liebe den Sohn des ärgsten Feindes meines Vaters.

Babamın en büyük düşmanının oğluna aşığım.

Das Lager des Feindes zu betreten ist voller Gefahr.

Düşmanın kampına girmek tehlike doludur.

Eine weitere Vorwärtsschanze in Shevardino sollte den Vormarsch des Feindes verzögern.

Shevardino'daki bir başka ileri seviye düşmanın ilerlemesini ertelemesi bekleniyor.

Der Feind eines Feindes braucht nicht unbedingt ein Freund zu sein.

Bir düşmanın bir düşmanı mutlaka bir müttefik değildir.

Angriff und fuhren allmählich in die linke Flanke des Feindes. Sie trugen dazu bei, den Rückzug Österreichs unvermeidlich zu machen.

başlattı , yavaş yavaş düşmanın sol kanadını sürerek… Avusturya'nın geri çekilmesini kaçınılmaz hale getirmeye yardımcı oldu.