Examples of using "Dorfes" in a sentence and their turkish translations:
Bu köyün nüfusu azalmıştı.
Ben terk edilmiş bir köyün kalıntıları yanında kamp kurdum.
Köyün doğusunda bir göl var.
Bu köyün insanları doğayla uyum içinde yaşarlar.
Köyün yakınındaki bir nehirde balık tutmaya gitti.