Examples of using "Ruinen" in a sentence and their turkish translations:
Kalıntılar görülmeye değerler.
Bu harabeler eskidir.
O kalıntılar bir zamanlar görkemli bir saraydı.
Eski hisarın kalıntılarına bakıyorduk.
Ben terk edilmiş bir köyün kalıntıları yanında kamp kurdum.
yapılan arkeolojik kazılarda 2. Ayasofya'nın kalıntılarına rastlayabiliyoruz