Examples of using "Berühren" in a sentence and their turkish translations:
Dokunma.
Dokundu, hissetti, tadına baktı.
Lütfen dokunma.
Sana dokunabilir miyim?
- Cam dokunmayın.
- Cama dokunma.
- Bardağa dokunma.
Çiçeklere dokunma.
Tablolara dokunamazsın.
Tablolara dokunmamalısın.
O tuşa dokunma!
Tavana dokunabilir misin?
Saçına dokunabilir miyim?
Dibe dokunabilir misin?
Ona dokunmamalısın.
Bilim ve sanat burada birbirine dokunuyor biraz
Lütfen dokunmayın.
Lütfen saçıma dokunmayınız.
Bu yılan dokunmak için güvenli midir?
Ona dokunmamalısın.
Ayak parmaklarıma kolayca dokunabilirim.
Coşkun ötüşler pek etkili olmamış gibi.
O, diliyle burnuna dokunabilir.
Ona dokunmak istiyor musun?
Ziyaretçilerin sergilere dokunmaması rica olunur.
Onlar ayrı ve dokunulmazdır.
dokunmayın şabanıma filmiyle seri devam ediyor
O, tavana ulaşmak için yeterince uzun değildi.
Öyle uzun bir adam ki tavana dokunabilir.
Ona dokunmamalısın, çünkü o kolayca kırılır.
O mavi butona dokunma.
Gülün sadece ona dokunmak isteyenler için dikenleri vardır.
eğer kimseye dokunamaz ve o bağıran kişinin simit sesi kısılırsa
Görme engelli insanlar Braille denilen kabartılmış noktalardan oluşan bir sistem kullanarak, dokunarak okurlar.
Biz gözlerimizle görürüz, kulaklarımız ile duyarız, derimiz ile temas ederiz, burnumuz ile koklarız ve dilimizle tadarız.