Examples of using "Beleuchtet" in a sentence and their turkish translations:
Neil Armstrong'un üzerine bir set ışığı düşmesi
Bu saatte ofiste bir ışık olması garip.
Paris'e Işıklar Şehir denir. Çok sayıda güzel bina geceleri aydınlatılmaktadır.
Şehrin bu kısmında aydınlatma yetersiz.
Bu savunma ancak karanlık çökünce belli olur. Resife mavi ışık vurunca neler olduğu gözler önüne serilir.