Examples of using "Ausgeben" in a sentence and their turkish translations:
Sana bir içki ısmarlayabilip ısmarlayamayacağımı merak ediyordum.
Kazandığından daha fazla para harcamamalısın.
10 dolardan daha fazla harcamak istemiyorum.
Kullanabileceğinden daha çok parası var.
O, harcayabileceğinden daha çok para kazanıyor.
- Tom'un harcayabileceğinden daha çok parası var.
- Tom'un harcayabileceğinden daha fazla parası var.
Japonya silahlara çok para harcamamalıdır.
Geri almak için çok miktarda para ödemek zorunda kaldım.
Bana bir içki ısmarlayacağını söylediğini düşündüm.
Gerçekten yeni bir araba için o kadar ödemek istemiyorum.
- Hobin için o kadar çok para harcamamalısın.
- Hobin için bu kadar çok para harcamamalıydın.
Sana bir içki ısmarlayacağımı söyledim, işte.
Annem bana parayı israf etmememi söyledi.
Size bir içki ısmarlamama izin verin.
Tom eşinin ne kadar para harcamasına izin verilmesi gerektiği hakkında bir limit olması gerektiğini düşündü.
Bir aile birini bir makinede yaşatmak için parasının hepsini harcamamalı.