Examples of using "Äquator" in a sentence and their turkish translations:
Ekvatora inanıyorsun
Ekvatorda gece ve gündüz eşittir.
Ülkenin başkenti ekvator üzerinde yer almaktadır.
Ekvator dünyayı iki yarımküreye böler.
Gemi bu gece Ekvator'u geçecek.
bu ekvator dediğimiz saçmalığı işaretledim
ekvator bir taşma noktasına ulaşana kadar büyür ve büyür.
ekvator tarafına gittikçe yeryüzü yükseldiği için çarpması gerekiyor
Ekvatorda, Dünya yaklaşık saatte 2200 kilometre hızla dönüyor.
Australya yolculuğumda ilk kez ekvatoru geçtim.