Examples of using "Travaillant" in a sentence and their turkish translations:
ediyorlardı.
O, çalışırken şarkı söyledi.
O, çalışırken her zaman mırıldanır.
Erkek doğum kontrolü üzerinde çalışan araştırmacılar
ve barış için birlikte çalışarak
Yerel sağlık kuruluşları ile çalışarak
Fakat birlikte çalışarak bunu düzeltebiliriz.
Çalışırken çizgi roman okumayı bırakın.
Bir marangoz ahşapla çalışan bir kişidir.
Çalışırken mırıldanan birini tanıyor musun?
çeşitli kuruluşlarda gönüllü görev almaya başladım.
Bu şirkette çalışan kadınlardan yükümlü olacaksın.
Servetini çok çalışarak biriktirdi.
Kölelerden çalışmanın yanı sıra genellikle şarkı söylemeleri bekleniyor.
Çok çalışarak hayallerinin gerçekleşmesini sağlayabilirsin.
- Birlikte çalışarak bütün evi çabucak temizlediler.
- Birlikte çalışarak tüm evi vakit kaybetmeden temizlediler.
Bizim için çalışan herkes asgari ücretten daha fazla kazanır.
Bu ayın sonunda, bu şehirde çalışan insanların sayısı bini geçmiş olacak.