Examples of using "Relâche" in a sentence and their turkish translations:
durmadan yorulmadan
ediyorlardı.
- Onu serbest bırakın.
- Onu salıverin.
- Onu salın.
Derin bir nefes al ve sonra gevşe.
Tehlike her köşede pusuda bekliyor.
Son 10 yılı hiç durmadan
Gördüğünüz gibi, çürüme ile metan ve azot oksit gibi
Huzursuzca volta atmayı sürdürdü.
Tom çok çalıştı ama sınavda başarısız oldu.