Translation of "Santé" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Santé" in a sentence and their turkish translations:

Santé !

Yarasın!

Leur santé mentale s'améliore, leur santé physique s'améliore,

Ruh sağlıklarını, fiziksel sağlıklarını geliştiriyorlar,

La santé cérébrale est la santé des femmes.

Beyin sağlığı, kadın sağlığıdır.

- Fumer détériore ta santé.
- Fumer détériore votre santé.

Sigara, sağlığına zarar verir.

À votre santé !

Sağlığınıza!

- Je vous envie votre bonne santé.
- J'envie ta bonne santé.

Ben senin iyi sağlığını kıskanıyorum.

- Es-tu en bonne santé ?
- Êtes-vous en bonne santé ?

İyi misin?

- Prends soin de ta santé.
- Prenez soin de votre santé.

Sağlığına dikkat et.

Fumer affecte votre santé.

Sigara içmek sağlığını etkiler.

À ta santé, gamin !

- Haydi şerefe!
- Hadi şerefe!

Fumer affecte notre santé.

Sigara içmek sağlığımızı etkiler.

Sa santé s'est affaiblie.

Onun sağlığı zayıfladı.

Fumer affectera votre santé.

Sigara içmek sağlığa zararlıdır.

La santé, c'est tout.

Sağlık her şey demektir.

Sa santé est défaillante.

Onun sağlığı bozuluyor.

- Fumer est mauvais pour la santé.
- Fumer nuit à la santé.

Sigara içme sağlığa zarar verir.

- Ils ont l'air en bonne santé.
- Elles ont l'air en bonne santé.

Onlar sağlıklı görünüyorlar.

- Fumer est dangereux pour la santé.
- Fumer est mauvais pour votre santé.

Sigara içmek sağlığına zararlıdır.

- Fumer est mauvais pour ta santé.
- Fumer est nuisible à la santé.

Sigara içmek sağlığınız için zararlı.

- Je me suis inquiété pour ta santé.
- Je m'inquiétais pour ta santé.

Sağlığınla ilgili kaygılandım.

Leurs diagnostics de santé mentale,

zihinsel sağlık teşhisleri,

Pour mieux protéger notre santé

sağlığımızı korumak için

Père a recouvré la santé.

Baba sağlığına kavuştu.

Il est en mauvaise santé.

Onun sağlığı kötü.

Je crains pour sa santé.

Onun sağlığı hakkında endişe duyuyorum.

Je suis en bonne santé.

Ben sağlıklıyım.

Sa santé évolue en s'améliorant.

Sağlığı iyiye gidiyor.

Le sport, c'est la santé.

Spor, sağlıktır.

Tom est en excellente santé.

Tom'un sağlığı çok iyi.

J'ai perdu ma couverture santé.

Ben sağlık sigortamı kaybettim.

L'arbre est en bonne santé.

- Bu ağaç sağlıklı.
- Ağaç sağlıklı.

Tom est en bonne santé.

- Tom sağlıklı.
- Tom'un sağlığı iyi.
- Tom'un sağlığı yerinde.

Elle s’inquiète de sa santé.

O sağlığı hakkında endişeli.

Son visage rayonnait de santé.

Yüzü sağlıktan parlıyordu.

Tom était en bonne santé.

Tom sağlıklıydı.

Nous sommes en bonne santé.

Biz iyi durumdayız.

Je m’inquiète pour sa santé.

Onun sağlığı hakkında endişeliyim.

Ta santé est plus importante.

Senin sağlığın daha önemli.

Il est en bonne santé.

- O, sağlıklı.
- O, sağlıklıdır.

Sont-ils en bonne santé ?

Onların sağlığı yerinde mi?

Nous boirons à ta santé.

Sağlığına içeceğiz.

Je m'inquiétais pour sa santé.

Ben onun sağlığı hakkında endişeliydim.

Êtes-vous en bonne santé ?

Sağlıklı mısın?

- Dormir est essentiel à la santé.
- Le sommeil est essentiel à la santé.

Uyku sağlık için gereklidir.

- Sa santé commence à décliner à présent.
- Sa santé a commencé à décliner.

- Sağlığını kaybetmeye başladı.
- Onun sağlığı çökmeye başladı.
- Onun sağlığı artık bozulmaya başladı.

- Santé !
- À votre santé !
- Merci !
- À la tienne !
- À la vôtre !
- Tchin-tchin !

- Şerefe!
- Yarasın!
- Şerefe.

- La santé est indispensable au bonheur.
- La santé est indispensable au bien-être.

Sağlık mutluluk için gereklidir.

- Le sport est bon pour votre santé.
- Le sport est bon pour la santé.

Spor sağlığınız için faydalıdır.

- La santé prime sur la richesse.
- La santé est au-dessus de la richesse.

- Sağlık zenginliğin üstündedir.
- En büyük servet sağlıktır.

- Je suis très inquiet pour ta santé.
- Je suis très préoccupée par votre santé.

Sağlığınız hakkında çok endişeliyim.

- Ils sont jeunes et en bonne santé.
- Elles sont jeunes et en bonne santé.

Onlar genç ve sağlıklıdırlar.

Et ainsi améliorer notre santé mentale.

böylece akıl sağlığımızı geliştirecek.

La bonne et la mauvaise santé,

iyi veya kötü,

Ou d'un régime pour votre santé,

veya sağlığınız için bir rejim gibi

Des déterminants sociaux pour notre santé,

sağlık kaynaklı sosyal sonuçlar var,

Fumer est dommageable à la santé.

Sigara içmek sağlığa zararlıdır.

Elle démissionna pour raison de santé.

O, kötü sağlık sebebiyle istifa etti.

Elle était préoccupée par sa santé.

O, onun sağlığı hakkında endişeliydi.

Mon frère est en bonne santé.

Erkek kardeşim sağlıklı.

J'étais un enfant en bonne santé.

Ben sağlıklı bir çocuktum.

Le tabac a affecté sa santé.

Sigara içmek onun sağlığını etkiledi.

Mon père est en bonne santé.

Babam sağlıklıdır.

Sa santé s'améliore petit à petit.

Onun sağlığı yavaş yavaş düzeliyor.

Je suis inquiet pour ta santé.

Sağlığın hakkında endişeliyim.

Sa santé s'est dégradée depuis l'accident.

Onun sağlığı kazadan beri kötüleşti.

Je regrette d'avoir négligé ma santé.

Sağlığımı ihmal ettiğim için pişmanım.

La santé est indispensable au bonheur.

Sağlık mutluluk için gereklidir.

Courir est bon pour la santé.

Koşmak sağlık için iyidir.

Sa santé a commencé à décliner.

Sağlığını kaybetmeye başladı.

Pour la santé et le plaisir !

Sağlık ve lezzet için!

Nous sommes préoccupés par sa santé.

Biz, onun sağlığı hakkında endişeliyiz.

Je suis en très bonne santé.

Bir at kadar sağlıklıyım

Le mauvais temps affecta sa santé.

Kötü hava sağlığını etkiledi.

Elle se soucie de ma santé.

O benim sağlığım hakkında endişeleniyor.

Je suis en très mauvaise santé.

Sağlık durumum oldukça kötü.

Marie est-elle en bonne santé ?

Mary'nin sağlığı yerinde mi?

L'ail est bon pour la santé.

Sarımsak sağlık için iyidir.

Nager, c'est bon pour la santé.

Yüzme sağlığınız için iyidir.

Sa santé s'est détériorée depuis l'accident.

Kazadan beri onun sağlığı kötüleşiyor.

La santé est la première richesse.

- Ilk servet sağlıktır.
- İlk zenginlik sağlıktır.

Son état de santé est mauvais.

Sağlık durumu kötü.

- Les exercices sont bons pour la santé.
- Faire des exercices est bon pour la santé.

Egzersiz sağlığınız için iyidir.

- Ce nonobstant, il était en bonne santé.
- À part cela, il était en bonne santé.

Bunun yanında, onun sağlık durumu iyiydi.

- Penses-tu que je sois en bonne santé ?
- Pensez-vous que je sois en bonne santé ?

- Sağlıklı mı olduğumu sanıyorsun?
- Sağlıklı olduğumu düşünüyor musun?
- Sence sağlıklı mıyım?

- Je l'ai fait pour préserver ma santé.
- Je l'ai fait pour le bien de ma santé.

Sağlığımın hatırı için öyle yaptım.

- Ce bébé est gras et en bonne santé.
- Ce bébé est dodu et en bonne santé.

O bebek tombul ve sağlıklı.

- Vous êtes encore jeunes et en bonne santé.
- Tu es encore jeune et en bonne santé.

Sen hâlâ genç ve sağlıklısın.