Examples of using "Surprenant" in a sentence and their turkish translations:
Bu şaşırtıcı.
Bu şaşırtıcı.
Bu çok şaşırtıcı.
Bu gerçekten şaşırtıcı
O şaşırtıcı değil.
Onun buraya gelmesi şaşırtıcı.
Bu hiç şaşırtıcı değil.
Sonra inanılmaz bir şey oldu.
Onun bunu söylemesi şaşırtıcıydı.
Böyle bir organın bunu başarması cidden mükemmel bir şey.
Kendimi bu ikiyüzlülük anlarında yakaladığımda
Onun hakkında şaşırtıcı bir şey yok.
Ama aslında oldukça şaşırtıcı bir eğriye sahip.
Temelin tutmayışına şaşırmalı mıyız?
Ve bulduğumuz şey gerçekten şaşırtıcıydı,
Bu kitabı okumak şaşırtıcı biçimde kolay, değil mi?
Şaşırtıcı bulabileceğin sana söyleyecek ilginç bir şeyim var.
Onun düğünü hakkında bir şey duymamış olman şaşırtıcı.
İnsan beyninin karmaşıklığı göz önüne alındığında bu hiç şaşırtıcı değil.
Tom'un yetersiz uyuması şaşılacak bir şey değil; o, günde on iki fincana kadar kahve içer.