Examples of using "Ait" in a sentence and their turkish translations:
Onun başının belada olduğunu düşünüyor musun?
Onun başının dertte olduğunu düşünüyor musunuz?
Onun kaç yaşında olduğunu düşünüyorsun?
argüman topluyormuşum,
böylece ilaçlarını alabilecekti.
O, bir yalan söylemiş gibi görünüyor.
Ben, o başarısız olduğu için şaşırdım.
Bir umut olduğunu düşünüyor musun?
Bir bağlantı olduğunu düşünüyor musun?
- Tom'un kazanmasına şaşırdım.
- Tom'un kazanması benim için sürpriz oldu.
böylece her şey gerçekçi görünüyor,
O zengin olmuş gibi görünüyor.
Onun kabakulak olabileceğinden korkuyorum.
Bir hata var gibi görünüyor.
Çalıştığım birçok şirketin yönetim kurulunda
O, otuz yaşın üstünde gibi görünüyor.
Tom haklı olabilir.
Teklifi kabul etmesine şaşırdım.
Onun haklı olduğunu sanmıyorum.
O haklı olabilir.
Bunu söylemiş olması imkansız.
Onun haklı olduğunu sanmıyorum.
- Sanırım o İspanya'da oturuyordu.
- Sanırım o İspanya'da yaşıyordu.
Onun bunu söylemesi şaşırtıcıydı.
Sen onun doğruyu söylediğine inanıyor musun?
Tom bir şey çaldığını yalanladı.
Davet edilmediğine şaşırdım.
Onun öyle bir şey yapmasına şaşırdım.
Keşke bir günde daha fazla saat olsa.
- Tom'un Mary'ye ne dediğini düşünüyorsun?
- Tom'un, Mary'ye ne dediğini düşünüyorsun?
Keşke senin gibi daha fazla insan olsa.
Sadece Tom'un bir anahtarı olmadığını söylemesinden dolayı, onun doğru olduğu anlamına gelmez.
Eğer karşınızda bir kaplan varsa,
Tam bir kanıt olmasada
Korkarım ki daha kötü haberler de var.
Tom yarışı kazanmış gibi görünüyor.
Bu konuda hiç hata olmasın.
Görünüşe göre Google o özelliği artık kullanmıyor.
Onun sınavı geçtiğine memnun oldum.
Belgeyi kaybetmiş olabilir mi?
O, otuz yaşından daha fazla gibi görünüyor.
Biz otobüsü kaçırmış olabiliriz.
Onun kasırgayı atlatması bir mucize.
Bir kaza geçirmiş olması olasıdır.
Tom Mary'nin haklı olduğunu düşünmüyor.
Keşke sınıfımda bazı ateşli kızlar olsa.
Tom'un bunu yapmasına şaşırmadım.
Nancy, bu kitabı okumuş olamaz.
Onun işi kendi başına yaptığını düşünüyor musun?
Tom'um sınavı geçeceğini umuyorum.
Onun bunu yaptığına inanamıyorum!
Atlantis'in var olduğuna inanmıyorum.
Tom'un başına bela gelmesini istemedim.
Tom'un sevdiği bir işi olmasını istiyorum.
Aileden gelme gibi görünüyor.
Onun bunu yaptığına inanamıyorum!
Bana merhamet edilmesini istemiyorum.
Bunun o kadar kolay olduğuna şaşırdım.
- Sence kutudaki nedir?
- Kutuda ne olduğunu düşünüyorsun?
Onun hiç arkadaşı olduğunu sanmıyorum.
Onun bu adamları öldürdüğünü zannetmiyorum.
Ailesinin dengeli biçimde beslenmesini sağlar.
Tom'un Mary'yi duyduğunu sanmıyorum.
İğnenin önceden sterilize edildiğinden emin olun.
Tom'un bize yalan söylediğini sanmıyorum.
Tom, Mary'in küçük göğüsleri olmasına aldırış etmedi.
Bense Fiona sağ elini kullanmaya başladığında gerçekten mutluydum,
McDonald's'ın bugüne dek ürettiğinden daha fazla bu.
Takımınızın maçı kazandığına memnun oldum.
Çok fazla zayıf noktaları olmasına rağmen, ben ona güveniyorum.
İhtiyacımız olan son şey savaş.
- Geçen gece biraz yağmur yağmış olabilir.
- Dün gece biraz yağmur yağmış olabilir.
Keşke sınıfımda bazı sevimli erkekler olsa.
Onun böyle güzel bir teklifi reddetmesine şaşırdım.
Bir kaza olduğunu sanmıyorum.
Endişelenecek çok şey olduğunu sanmıyorum.
Tom'un onu yaptığına inanamıyorum.
Tom'la ilgili bir sorun olabilir.
Keşke bu kitabın bir Fransızca çevirisi olsa.
Keşke bu kitabın daha iyi bir çevirisi olsa.
Tom'un yarışı kazandığına çok sevindim.
Shakespear, İngiltere'nin şimdiye kadar ürettiği en büyük şairdir.
Ben Tom'un onu gerçekten yapması gerektiğinden şüpheliyim.
Herkesin vazgeçtiğini sanmıyorum.
Onun seni öptüğüne inanamıyorum.
Japonya'da her yıl kaç tane intihar olduğunu düşünüyorsunuz?
Leclerc'in ölümleri onun için bir yol açtı. Ertesi yıl, Davout'un birlikleri
Herhangi bir yanlış anlama olmasını istemiyorum.
Deprem şimdiye kadar yaşadığımız en büyük olandı.
Onun olayla bir ilgisi var gibi görünüyor.
O, dünyanın şimdiye kadar yetiştirdiği en büyük bilim adamı.
Daha anlamlı bir hayat yaşamayı öğrendim.
O hastaymış gibi görünüyordu.
Ödevini kendisinin yapmış olması pek olası değil.