Examples of using "Suffisante" in a sentence and their turkish translations:
Bu yeterli sebep.
Açıklamam yeterli değildi.
Saldırı yeterli planlama yapılmadan başladı.
Bir dil yeterli değil.
Bu savaşmak için yeterli bir sebep.
Serveti yeterli olmayacak.
Böyle yüksek ve güçlü şekilde konuşma.
Sen kibirlisin.
Şimdiye kadar, müdahalemiz yeterliliğin yakınından dahi geçmedi.
İlginç bir şekilde Çin aslında gıdasal olarak kendine yeterliydi.
Bir damla zehir 160 insanı öldürmeye yeter.
buna ömrümüz yeter mi bilmiyorum
Mükemmellik yeterince iyi değildir.
Herkes yeterli miktarda yiyecek ve giyecek aldı.
Tek bir dil yeterli değil.
Sen ve senin önündeki araç arasında yeterli açıklık olmalı.