Examples of using "S'arrêter" in a sentence and their turkish translations:
Bu durmaksızın devam eder.
Tom durmak ve düşünmek istedi.
Neredeyse kalbim duracaktı.
çünkü emisyonların durdurulması gerekiyorsa
Yakında yağmur duracaktır.
Polis onu durdurmak için sinyal verdi.
Şu anda bedenim iflas etme tehlikesi altında.
Polis durmalarını emretti.
Durmaksızın hepsini bana boşalttı.
Umarım tren çok geçmeden durur.
birinin pili diğerinden önce bitecek.
Bu sona ermeli.
Yağmur az önce durdu. Biz ayrılabiliriz.
Endüstrinin çarklarının durma noktasına gelmesini izlerken
Okul yakında yaz tatili için tatile girecek.
Tom Mary ile konuşmayı bırakamadı.
Yağmur duracağı yerde arttı.
Pekâlâ, durup ateş yakmayı denememizi istediniz demek?
Onu durduran ve tekrar baktıran o ev hakkında bir şey vardı.
O sebepsiz yere ağlamayı durduramıyor.
Bu gecelik bu kadar olsun.
Tom sonunda durdu.
Sigarayı bırakmak kolaydır. Bunu yüzlerce kez yaptım.
Polis bir el feneri kullanarak arabanın durması için sinyal verdi.
Tom gülmeden edemedi.
Sigarayı bırakmak dünyadaki en kolay şeydir. Binlerce defa bıraktığım için biliyorum.