Examples of using "Fonctionner" in a sentence and their turkish translations:
O işe yarayabilir.
Hiçbir şey işe yarıyor gibi görünmüyordu.
bunalmış ve fonksiyonunu yitirmiş.
böylece bağımsız olarak çalışabilirler.
Klima artık çalışıyor gibi görünüyor.
Yeniden çalışıyor gibi görünüyor.
Onu çalıştırabiliriz.
Klima çalışıyor gibi görünmüyor.
Sensiz çalışamayız.
Televizyonum bozuldu.
daha da önemlisi işe yarayan şeyi bulabilecekleri bir platform.
Sanırım işe yarayabilir.
Sanırım bu işe yarayacak.
Sanırım o çalışabilir.
Makine çalışmayı kesti.
Şu anda bedenim iflas etme tehlikesi altında.
Coşkun ötüşler pek etkili olmamış gibi.
Yeni makineyi kullandı.
Bilgisayarım aniden çalışmayı durdurdu.
Bunun işe yaramayacağını biliyordum.
Bu makinenin nasıl çalıştırılacağını biliyor musunuz?
Bu gerçekten işe yarayacak mı?
Onun çalıştığını umut ediyoruz.
Bu makineyi nasıl çalıştıracağımı anlamıyorum.
saygı olmadan diğer ilkeler işe yaramaz.
Bu eski televizyonu çalıştıramıyorum.
Onlar işletim sistemini çalışmaya başlatamıyorlar.
Çim biçme makinesini çalıştırmak için benzin gerekiyor.
Bulaşık makinesini çalıştırabildin mi?
bahsedilmelidir. Bu binalar klimaları, aydınlatmaları, asansörleri ve daha fazlasını
İşe yaramış gibiydi.
Bunun çalıştığına inanamıyorum.
Başarılarının sırrı, 7/24'lük bir var oluş tarzına geçmelerinde saklı.
Bilgisayarım birkaç gün önce çalışmayı durdurdu.
Bilgisayar otomatik sistem güncellemeden sonra çalışmayı durdurdu.
Bunun işe yarayacağını düşünüyor musun?
Bu işe girdiğinde ise Microsoft yine dünya deviydi
için tonlarca ve tonlarca paraya ihtiyaç duyan bürokratik develere döndü. Samsung'u örnek olarak alalım, bu
Bu çalışıyor gibi görünüyor.
Seni arayacak çünkü makineyi çalıştıramıyor.
Ekmek makinesini çalıştıramıyorum.
Kar, treni seferden alıkoydu.
Neredeyse işe yarayacaktı.
Planının işe yarayacağını sanmıyorum.