Examples of using "Réfléchir" in a sentence and their turkish translations:
Düşünmeliyim.
Bunu düşünmeme izin ver.
Hiç lafını bile etme.
Onun hakkında düşüneyim.
Onun hakkında düşünmek istiyorum.
Bir dakika düşüneyim.
Bir dakika düşünmeme izin ver.
Biraz düşüneyim.
Bunun üzerine düşünmemiz lazım.
Düşünme hızımı çok yavaşlatıyorlar.
Bunun hakkında düşündüm.
Ben onun hakkında düşünmek istiyorum.
Onu düşünebilir miyim?
Bunun hakkında düşünmek istedim.
Lütfen onun hakkında düşün.
Düşünmeden hareket ettim.
Bu beni düşündürdü.
- Ben onu düşüneceğim.
- Onun üzerinde düşüneceğim.
Bu konuda düşünmeme izin ver.
düşünmeden hareket etmek yerine,
Şöyle düşünmeye başladım:
Benimle evlenmeyi düşünür müsünüz?
Tom durmak ve düşünmek istedi.
Düşünemeyecek kadar çok korktum.
O, düşünmeden hareket etti.
Düşünmeden hareket etti.
Ben düşünüyordum.
Bunu dikkatlice düşünmek zorundayım.
Bunun hakkında düşünmem gerekecek.
kendi değerimiz üzerine düşünmeyi
O, asla düşünmekten vazgeçmez.
Tekrar düşünmeliyiz.
O üzerinde düşünüyor.
Tom bunun üstünde uyumak istiyor.
Kendi kendime düşünmek istiyorum.
Düşünmek için biraz zamanım vardı.
Konuşmaya başlamadan önce düşünmelisin.
Sorunları dikkatlice düşünmeliyiz.
Kapa çeneni ve düşünmeme izin ver.
Lütfen bu konuda düşünerek birkaç dakika harcayın.
Bunun hakkında biraz daha düşüneyim.
Bana düşünecek biraz zaman ver.
Avrupanın geleceği hakkında birlikte düşünmemiz gerekiyor.
Üstünde hiç düşünmeden evet dedim
Sizden şunu düşünmenizi rica ediyorum:
Zekice düşünmeye devam edeceğiz. Kaynaklarımızı kullanacağız.
hızlı düşünmeniz gerek, panik yaparsınız;
Konuşmadan önce her zaman düşünmelisin.
Onun hakkında biraz daha uzun düşünmek istiyorum.
Düşünmek için zamana ihtiyacım var.
Sadece düşünmek için zamana ihtiyacım var.
Düşünmek için sessiz bir yere ihtiyacım var.
Konuşmadan önce düşünmeyi unutma.
Ne yapacağım hakkında düşünmeliyim.
Bana küçük bir kredi vermeyi düşünür müsünüz?
Onu tekrar düşünmeyi isteyebilirsin.
Beklemeden cevap vermek zorundaydık.
İlginç bir teklif. Bunu düşünmeliyim.
Şimdi onun hakkında düşünmek için çok yorgunum.
Bazen bir adım geri atmamız ve düşünmemiz gerekiyor.
Artık bunun hakkında düşünemiyorum.
Düşünmek için yalnız kalması gerekiyor.
- Onu ne kadar düşünürsem düşüneyim anlamıyorum.
- Ona ne kadar dikkat edersem edeyim anlamıyorum.
Tom'un onu düşünmek için zamana ihtiyacı var.
- Lütfen onun hakkında düşün.
- Lütfen onun üzerinde düşün.
Sanırım gelecek hakkında düşünmelisin.
Geleceği düşünerek gerçekten ne kadar zaman harcarsınız?
Bunu kendi işimde derinlemesine düşündüğümde
O bana düşünecek zaman vermedi.
Düşünmek için biraz zamana ihtiyacım var.
Onun hakkında düşünmek için biraz zamana ihtiyacım var.
Onu düşünmeliyim.
Ben gerçekten bunu çok düşünmedim.
Bunu düşünmek için bana biraz zaman ver.
Bir süre onun hakkında düşünmeme izin verir misin?
Gelecek Cumartesi benim çocuklarıma bakmayı düşünür müsünüz?
Hiç benimle birlikte çıkmayı düşüneceğini düşünür müsün?
ona ne söylemek istediğimi düşünmek zorundayım.
Tamam, bu konuda akıllıca davranmalıyız. Bakalım, buralarda pati izi bulabilecek miyiz?
Bu ise normalde sizin yemek yapmak için beyin fırtınası yapmanız:
Düşünmek için bazen ara vermeliyiz.
Lütfen yeniden düşünün.
Bir şeyler ayarlamaya çalışacağız.
Onun hakkında düşünmek zorunda kalacağım.
Artık düşünmeye devam etmek işe yaramaz.
Tom'a bunu düşünmesi için zaman vermeliydim.
Bu hipotezin geçerli olup olmadığını düşünmemiz lazım.
Şimdi bu sorun hakkında düşünemeyecek kadar çok yorgunum.
Bu kararı vermeden önce düşünmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Etraflıca düşünmeyi seven biriyim.
Düşünemeyecek kadar çok yorgunum.
Ne tür bir iş yapmak istediğinizi düşünmelisiniz.
Atom enerjisine ne kadar bağlı olduğumuzu düşünmekten vazgeçelim.
Bunu yapmanın daha iyi yolunu düşünebilir misin?
Lütfen onun hakkında düşünmek için bana biraz daha zaman verin.
Öğrencilerine onları daha çok düşündürecek kitaplar okut.