Examples of using "Répandre" in a sentence and their turkish translations:
O haberi kim yaymış olabilir ki?
Ağaçların bile tohumlarını uzağa saçmak için yardıma ihtiyacı var.
Salonda ölüm sessizliği yayılmaya başladı.
Hastalığın hızlıca yayılmasını önlemek kolay bir görev değildi.
Belki de, ateistler için de herkese mutluluk mesajlarını yaymak için kapıları çalmaya başlama vaktidir.