Examples of using "Prétendument" in a sentence and their turkish translations:
iddiaya göre
ama neredeyse Avrupa'ya kadar bağlantı olduğu iddia ediliyor
O, iddialara göre onu öldürdü.
İddiaya göre onu o öldürdü.
Bradford tartışmasız İngiltere'deki en çirkin şehirdir.
Sekreterim güya araştırma yapmış.