Examples of using "Pûmes" in a sentence and their turkish translations:
Onun mantığını anlayamadık.
Onun ne istediğini kestiremedik.
Onun ölü olduğunu düşünmekten kendimizi alamadık.
Onu bir sır olarak saklayabiliriz.
O kadar sıcaktı ki uzun süre yürüyemedik.
Onun için üzülmemek elimizde değildi.
Kapı kilitliydi ve biz giremedik.
İçeriden kilitli olduğu için kapıyı açamadık.