Examples of using "Pourrions" in a sentence and their turkish translations:
Devam edebiliriz.
Ölebiliriz.
Bekleyebiliriz.
Yürüyebiliriz.
Yürüyebilir miyiz?
Sizi başka bir yere götürebilir miyiz?
Yardımını kullanabildik.
Bunu tartışabilir miyiz?
Birlikte şarkı söyleyebiliriz.
Kaza yapabiliriz.
Oturabilir miyiz?
Size birkaç soru sorabilir miyiz?
Nasıl kazanamadık?
Yarın hepiniz ölebilirsiniz.
Sanırım başarabildik.
Burada mutlu olabiliriz.
Birbirimize dikkat ederiz.
Bir film izleyebiliriz.
Bir kitap yazabiliriz.
Bir şey bulabiliriz.
Bunu bugün yapabiliriz.
Oraya şimdi gidebiliriz.
Bir kaşık alabilir miyiz?
Bir salata hazırlayabiliriz.
Onu nerede yapabiliriz?
Arkadaş olabileceğimizi umut etmiştim.
Global kronik hastalıklardaki eğilimlere ölçeklenebilir
Burada barış içinde yaşayabiliriz.
Daha sonra konuşabilir miyiz?
Okuyabiliriz.
Sanırım birbirimize yardım edebiliriz.
Hatta şunu da söyleyebiliriz,
İnsanlara şunu dedirtebilir miyiz:
Su olmasaydı, yaşayamazdık.
Anahtarı bulmaya çalışabiliriz.
Sanırım onu yapabiliriz.
Konuşabilip konuşamayacağımızı merak ediyorum.
Biz bir yere gidip konuşabilir miyiz?
o olmasaydı şu an burada olmayabilirdik.
Bitkiler olmasaydı, biz yaşayamazdık.
Birkaç günlüğüne tatile çıkabilirdik.
Sanırım iyi arkadaşlar olabiliriz.
Köşedeki bir masaya geçebilir miyiz?
Affedersiniz, biraz daha ekmek alabilir miyiz?
Onu durduramayacağımızı düşündük.
NB: Evet, küresel ısınmayı ele alabiliriz.
İş dünyasında da aynı fikre ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
Dünyanın herhangi bir yerinde gençlerin kendi dilerinde
Yürüyüşünüzde size eşlik edebilir miyiz?
Saat kaçta ve nerede buluşabiliriz?
Pencerenin yanında bir masa alabilir miyiz?
En iyi şampanyandan bir şişe alabilir miyiz?
Ne yapabileceğimizi konuştuk.
Harika arkadaşlar olabileceğimizi düşünüyorum.
Tom'u durduramayacağımızı düşünüyorduk.
Tom'a ne düşündüğünü sorabiliriz.
Bence bez mendilleri kullanabilirdik.
yıllık emisyonlarımızı azaltmaya doğrudan yardımcı olabiliriz.
Ben de düşünmeye başladım, nasıl yapsak da günlük toplantılarımızda
Geçen yıl yaptığımız gibi birlikte dışarı çıkabiliriz.
Onu bir sır olarak saklayabiliriz.
Dışarıda verandada yiyebileceğimizi düşündüm.
Bütün gün burada kalabileceğimizi düşündüm.
Onu yapamadık.
Özel olarak konuşabilir miyiz?
Güneşsiz, Dünya'da yaşayamayız.
Onu nasıl yapabiliriz?
Konuşabileceğimizi düşündüm.
eski savaşlarımızı Çin ve Rus kaynaklarından öğrenebiliyorduk
Kanatlarımız olsaydı, aya uçabilir miydik?
Şu anda çok şiddetli bir deprem her an olabilir.
Sanıyorum, belki de Tom ve ben arkadaş olabiliriz.
Güneş olmasa yaşayamayız.
Sakıncası yoksa, valizinizi kontrol edebilir miyiz?
Güneş olmasa hiçbir biçimde yaşayamayız.
Daha iyi yapabileceğimizi düşündüm.
Şehir merkezinde buluşabiliriz. Bu sizin için uygun olur mu?
Biz ufuktaki düşman gemilerini görebiliyorduk.
Sanırım onu yapmayı deneyebiliriz.
Daha sonra buluşabileceğimizi düşündüm.
Kırsaldan gelen insanlar hakkında kötü konuşmayalım. Onlar olmadan Paris'te yaşayamadık.
İyi örnek cümleler yazmak o kadar kolaydır ki bir sürü kötü olanlardan kurtulma sürecinde birkaç iyi cümleyi kazara iptal etsek bile, sanırım çok sayıda iptal yaparak bu korpusun kalitesini şiddetle geliştirebiliriz.