Examples of using "Comprendre" in a sentence and their turkish translations:
Biraz anlamak yanlış anlamaktan daha iyidir.
Bunu çözmek istiyorum.
Bunu anlamaya çalış.
Sen iddialısın.
Nedenini anlamak için
Anlamaya çalışıyorum.
Yanlış anlamış olmalıyım.
Kimse ondan anlayamaz.
Bunu anlamalıyım.
Seni anlamak zor.
Seni anlamak zor.
Sen anlıyor gibi görünmüyorsun.
Ben de nedenini öğrenmek istedim.
Birini anlamak birini sevmektir.
Tom anlamaya çalışıyor.
- Tom'u anlamak istiyorum.
- Tom'u anlamak isterim.
Gerçekten anlamak istiyorum.
İşleri halletmeyi seviyorum.
- Anlamam gerekiyor.
- Anlamalıyım.
Bunu anlaması kolay.
Onu anlayabilirim.
Tom anlamaya çalıştı.
Onu anlamaya çalışıyorum.
Anlamaya başlıyorum.
O anlamak istiyordu.
Onlar beni anlayabilirler.
Tom'u hepiniz anlayabiliyor musunuz?
Hiç kimse bunu halledemez.
Lütfen durumumu anla.
Bunu anlamak için çok gençsin.
Seni anlayamıyorum.
Seni anlamak gerçekten zor.
Ben onu mükemmel olarak anlayabiliyorum.
Sonunda tüm bunları anlayacaksınız.
Sen zaten anlayabilmelisin.
Nasıl anlayamıyorsun?
Beni anlayan tek kişisin.
Ama bunu bir düşünün:
Ne dediğini çözmeye çalıştığımda
Şunu anlamak zorundayız.
Dilinizi anlayabiliyorum.
Tom anlamazdı.
Amacımı açıklayabilir miyim?
Ben onu anlayamıyorum.
Anlatabildim mi?
Bir şeyi anlamaya çalışıyorum.
Keşke seni daha iyi anlayabilsem.
Biz birbirimizi anlayabiliyorduk.
Onu anlamaya başlıyorum.
O zaman anlamaya başladım.
Ben anlamamış gibi davrandım.
Öfkeni anlayabiliyorum.
Tom Fransızca anlayabilir.
Bunu hiç kimse anlamıyor.
İsveççe anlayabiliyorsun.
Biz Fransızca anlayabiliriz.
Bunu anlamana yardım etmek istiyorum.
Bunun neden olduğunu anlamak istiyorum.
Onu hemen anlayacaksınız.
Derdini Fransızca anlatabilir misin?
Anladığımdan emin değilim.
Beni anlayan tek kişisin.
Sen hızlı konuştuğunda anlayabilirim.
Bakış açınızı anlayabiliyorum.
Anlaşılması çok kolay.
Bazen geleceği anlamak için okuruz.
Bütün problemi anlamak istiyordum.
nefret dolu bir dünya vardı.
buradan da anlayacağımız üzere
Virüsün önemini anlasınlar
Yani şöyle bir örneklendirelim kavrayabilmek için
Peki, ne olduğunu nasıl öğreneceğiz?
Onun şiirlerini anlamak güçtür.
Onun teorisini anlamak zordur.
Onun mantığını anlayamadık.
Gerçekten anlayamıyorum.
Onu anlamakta zorluk çekiyorum.
Çocuklar bile onu anlayabilir.
Ben onu hemen hemen hiç anlayamadım.
- Bu kitabın anlaşılması zordur.
- Bu kitabı anlamak zordur.
- Bu romanı anlaması zordur.
- Bu, anlaşılması zor bir roman.
Anlamak istediğim budur.
Onun sorularını anlamak imkânsızdı.
Birbirimizi anlamaya çalışalım.
Anlayacak kadar yaşlısın.
Onun ne söylediğini anlayabiliyorum.
Sebebini anlamamız gerekiyor.
Tom onu alacak gibi görünmüyor.
Nasıl anlamanızı sağlayabilirim?
Anlamak o kadar zor mu?
Tom muhtemelen Fransızca'yı anlayabilir.
Bunu anlamak için muhtemelen çok gençsiniz.
- Bunun imkansız olduğunu anlamayacak mısın?
- Bunun imkansız olduğunu anlayamıyor musunuz?
Seni bazen sadece anlayamıyorum.
Anlamıyormuş gibi yapmayı bırak.
Muhtemelen anlayamadın.