Translation of "Négociation" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Négociation" in a sentence and their turkish translations:

La négociation est terminée.

Müzakere bitti.

Il a fignolé la négociation.

O, görüşmede güçlüklere katlandı.

Ceci n'est pas une négociation.

Bu bir tartışma değil.

Ce fut une négociation très délicate.

Bu çok hassa bir müzakereydi.

Il n'y eut pas de négociation.

Hiç müzakere yoktu.

Nous voulons mettre fin à cette négociation.

Biz bu müzakereyi bozmak istiyoruz.

Une négociation de peine est hors de question.

Bir savunma pazarlık söz konusu değildir.

J'ai déployé mes compétences en négociation et suggéré un pacte :

Uzlaşma yeteneğimi kullanarak bir anlaşma yapmayı başardım.

Le destin des otages dépend du résultat de la négociation.

Tutsakların kaderi görüşmenin sonucuna göre değişir.

L'Iran n'a jamais gagné une guerre, mais n'a jamais perdu une négociation.

İran hiç savaş kazanmadı, ama hiç müzakere de kaybetmedi.

Mais le pouvoir vénitien est également venu grâce à une négociation avisée et à l'intérêt personnel.

Ancak Venedik'in gücü yapmış oldukları zekice müzakerelerden ve şahsi çıkar anlayışlarından da gelir.

Un traité de libre-échange entre l'Europe et les États-Unis est en cours de négociation.

Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki serbest ticaret anlaşması şu anda müzakere aşamasında.