Examples of using "Marrons" in a sentence and their turkish translations:
Senin kahverengi gözlerin yok.
Kahverengi gözleri var.
Ben kestane severim ama onlar çok tatlı.
Kahverengi noktalar, hastalığın olduğu yerler.
Mary'nin kahverengi gözleri var, kızınınkiler yeşil ve küçük oğlununkiler mavi.