Examples of using "Manche" in a sentence and their turkish translations:
Sağ elbise kolunu yukarı çek.
Gömleğimi çekmeyin.
O, onu kolundan tuttu.
O iyi bir oyun oynar.
O, burnunu koluna sildi.
Kolumda bir kart var.
Bu oyunu seviyorum.
Onun kolunu tuttum.
Elimde gizli bir kozum var.
Onun kolu yağlı tavaya dokundu.
Manş denizi Fransa'yı İngiltere'den ayırır.
Bu oyunu severim.
- İngiltere ve Fransa, Manş deniziyle ayrılır.
- İngiltere ve Fransa, Manş denizi tarafından ayrılır.
Maç neredeyse bitti.
Oyun bitmedi.
Britanya kanalla kıtadan ayrılmaktadır.
O, İngiliz Kanalında yüzmüş tek Amerikalı.
Dünkü maçı izledin mi?
- Kanal'ı yüzerek geçme planları suya düştü.
- Manş denizini yüzerek geçme girişiminde başarısız oldu.
Takımımız ilk oyunu kaybetti.
Bu oyun çok zor.
Bir kazma sert zemin yüzeyleri parçalamak için kullanılan uzun saplı bir araçtır.
Bu son oyun.
Ekip olarak, biz hayal kırıklığına uğradık. Bizim oyunu kazanmış olmamız gerekirdi.