Examples of using "Tint" in a sentence and their turkish translations:
O, sıkıca elime tutundu.
- Sözünü tuttu.
- Sözünde durdu.
O, sözünü tuttu.
Tom, Mary'ye çok yakın duruyordu.
O bir ip tuttu.
O onu sıkıca tuttu.
- O, onu sıkıca tuttu ve gitmesine asla izin vermedi.
- Onu sıkıca tuttu ve hiç bırakmak istemedi.
- O, sözünü tuttu.
- O sözünü tuttu.
O sözünü tuttu.
Tom kapıyı açtı ve onu Mary için açık tuttu.
O, ona yakın durdu ve onu kasırgadan korumaya çalıştı.
O, onu kolundan tuttu.
O ona yakın durdu.
Tom Mary'yi kollarında tuttu.
O, dalı sıkıca tuttu.
O sözüne sadık kaldı.
O, mümkün olduğunca ona yakın durdu.