Examples of using "L’œil" in a sentence and their turkish translations:
Gözüm ağrıyor.
O, sanattan iyi anlar.
Parlak siyah gözleri vardı.
- Onun sağ gözü kördür.
- Sağ gözü kördür.
İnsan gözü bir kamera gibidir.
- Gözüme kum kaçtı.
- Gözüme kum tanesi kaçtı.
Gözden kanata bir mesaj iletildiğinde
Yıldızları çıplak gözle, hatta daha da iyisi teleskopla görebilirsin.