Examples of using "Tombé" in a sentence and their turkish translations:
Tom düştü.
Kim düştü?
O, parçalara ayrıldı.
Bu bir kamyondan düştü.
- Her şey bitti.
- Perde düştü.
- İşte bu kadardı.
- Hepsi bu kadardı.
Rüzgar yavaşladı.
Tom düştü mü?
Tom hastalandı.
Ağaç kendiliğinden devrildi.
Adam yere düştü.
Aniden hastalandı.
O ağaçtan düştü.
O, yere düştü.
Tom ağaçtan indi.
O, ona âşık olmuştu.
O, ona âşık oldu.
O, attan düştü.
O yere düştü.
Harry ağır hasta oldu.
Ona âşık oldum.
Tom suya düştü.
Koşarken düştüm.
Suya düştüm.
Tom yere düştü.
Yere düştüm.
O bana aşık oldu.
Dışarı takla attım.
Tom Linda'ya aşık oldu.
Ağaç tayfunda devrildi.
O, nehre düştü.
Bir kadına aşık oldum.
- O merdivenlerden aşağı yuvarlandı.
- O, merdivenlerden yuvarlandı.
O bir pusuda yakalandı.
Üzerime ne düştü?
Düşen ağaç yolu tıkadı.
Devrilen bir ağaç yoku kapattı.
Maymun ağaçtan düştü.
O, hendeğe düştü.
Tom ona umutsuzca âşık olmuştu.
Ben düştüm.
Tom sandalyeden düştü.
Bağdat'ta hükümet düşmüştü.
Benim param bitti.
Viyana'lı bir kıza aşık oldum.
Tom, Mary'ye âşık oldu.
Onun paltosundan bir düğme düştü.
Ben tökezledim ve düştüm.
Yuva yere düştü.
Gökten düştün öyle mi?
Ben alışılmadık bir yere aşık oldum.
haftada 60 saatten
Ayağım kaydı ve tekrar düştüm.
Yaralı kuş yere düştü.
Peter kıza âşık oldu.
Tüm şeker yere düştü.
Dün hafif bir yağmur vardı.
O çok fazla yemekten hastaydı.
Pastam pişerken düştü.
Pist dışında kayak yaparken düştü.
- Dan hemen Linda'ya vuruldu.
- Dan hemen Linda'ya aşık oldu.
Tom yüz üstü yere kapaklandı.
Tom hemen Mary'ye âşık oldu.
Bir sarhoş merdivenlerden düştü.
Tom tatlı bir kıza aşık oldu.
O, kıza aşık oldu.
Sami hasta oldu.
- Sana aşık oldum.
- Size aşık oldum.
O, hasta olduktan bir ay sonra öldü.
Çok çalıştı, ve hasta oldu.
Ben merdivenin ilk basamağından düştüm.
Arka bahçedeki korkuluk kasırga sırasında devrildi.
Havlayan bir köpeğe rastladım.
İlk görüşte ona âşık oldu.
Ona deli gibi aşık oldum.
Âşık oldum.
Tom Mary'nin takılarını çok beğendi.
Ayakkabı atın toynağına düştü.
- Gözüme kum kaçtı.
- Gözüme kum tanesi kaçtı.
Ben ona rast geldim.
Tom yüzüstü yere düştü.
Kafa üstü düştü.
Ona kütüphanede rastladım.
Sana aşık oldum.
ve tamamı sökülür umuduyla çekmeye başladığım
Termometre dün gece sıfıra düştü.
Ben bu kitaba ikinci el kitap dükkanında rastladım.
- O üç yıl önce hastalandı.
- O üç yıl önce hasta düştü.
Tesadüfen, bir kaplıca buldum.
Tom âşık gibi görünüyor.
O çok fazla yediği için hasta hissetti.