Examples of using "Légèrement" in a sentence and their turkish translations:
Tom kapıyı hafifçe çaldı.
Ben biraz açım.
Tom biraz yönünü şaşırmış.
Tom hafifçe kafası karışmış görünüyor.
O biraz kıskanç görünüyordu?
onun biraz daha farklı versiyonları
bu biraz daha tehlikeli bir boyut
Yol batıya doğru hafifçe kıvrılır.
O biraz kızardı.
O biraz alkol bağımlısı.
Üç kişi hafif yaralandı.
On kişi kazada hafif yaralandı.
- Bu yol, hafifçe sağa döner.
- Bu yol, hafifçe sağa bükülür.
Tom Mary'yi yanağından hafifçe öptü.
Tom yaşına göre biraz kısadır.
Daha az gürültü yapar mısınız?
Yol göle doğru hafifçe eğilimlidir.
Böyle hafifçe giyinerek dışarı çıkarsan nezle olursun.
mikrofon açıldığında kalite birazcık düşüyor
Biraz farklı bir fizikle mümkün olabilirdi
Bir trafik kazasında hafif yaralandı.
biraz küçültülerek büyük oranda azalıyor,
her şeye rağmen Marmara Denizinde birazcık farklı bir durum var
Kıyafet konusunda ise Osmanlı döneminde biraz farklılık gösteriyor bölgelere göre
Biraz fazla kilolusun.
Haklı olabilirsin, ama bizim çok az farklı bir görüşümüz var.
O yüzden olgunlaşmış mı diye her bir inciri önce dudaklarıyla hafifçe sıkıyor.
Eşimin elleri tezgahtarınkinden biraz daha küçük.
Tom, Mary'den biraz daha büyük.
Biraz öne doğru eğilebilir misin?
O bana parmak uçları ile ensemin üzerine hafifçe dokundu ve bu beni ürpertti.