Examples of using "Cassée" in a sentence and their turkish translations:
Saat bozuk.
Kilit kırık.
Radyo çalışmaz.
Benim masa saati bozuk gibi görünüyor.
Valizim kırık.
Kutu bozuktur.
Bu saat bozuk görünüyor.
Bu sandalye kırık.
Duş bozuk.
Sandalye kırıldı.
Şişem kırıldı.
TV çalışmıyor.
Arabam bozuk.
Radyom bozuk.
Kuşun kanadı kırıldı.
Tom'un kırık bir kaburgası var.
Yakıt borum kırık.
Tom'un kırık bir bacağı var.
Bozuk kamerayı buldum.
- Onun kırık bacağını tedavi etti.
- O, kırık bacağını tedavi etti.
O kırık masayı onardı.
Tom'un radyosu bozuldu.
Sürahinin sapı kırıldı.
Pencerelerimizden biri kırıldı.
Onun kırık bacağını tedavi etti.
Onu kırdım.
Fincanın sapı kırık.
Onun kırdığı bu penceredir.
- Arka kapı kırıldı.
- Arka kapı kırılmıştı.
Buz makinesi arızalı.
Fincan kırıldı.
Hırsız, kırık bir pencereden girdi.
Sanırım bacağım kırık.
Televizyonum bozuk.
Bana, saatim bozulmuş gibi geldi.
Masa kırık, tamir edilmelidir.
Saatim bozuldu.
Benim kumbaram benim yaramaz kız kardeşim tarafından kırıldı.
Kırık camı onarmak için buradayım.
Masanın üstünde kırık bir fincan vardı.
- Duş bozuk.
- Duş çalışmıyor.
Ayağının kırık olmadığından emin olmam gerekiyor.
Sanırım Tom'un bacağı kırık.
Tom Mary'nin kırık tabloyu tamir etmesine yardım etti.
Saatim bozuldu, bu yüzden yeni bir tane istiyorum.
Yakıt göstergesi bozuldu.
- Camlardan biri kırıldı.
- Pencerelerden biri kırıldı.
Kırık bir çenesi var ve birkaç dişini kaybetti.
- İkiye böldük.
- Ortadan böldük.
- Ortadan ikiye ayırdık.
bunun sonucunda kırılan parça haddinden çok fazla büyük olduğu için
Geçen gece anten, fırtınadan kırıldı.
Çatıdan düşen kiremit parçalandı.
O, kırık eski bir sandalye buldu ve piyanoda oturdu.
Peter'in ofisindeki yazıcı bozuk ve artık yazdırmıyor.
Fincan masadan düştüğünde kırıldı.
Onu kırdım mı?
Komşumuzun bir kaburgası kırıldı.
Sen hiç kemik kırdın mı?
Tom Mary'ye kırık sandelyeyi tamir etmesini ne zaman söyledi?
Hiç bir yerini kırdın mı?
Duş bozuk.
Araba bozuldu.
Bence onu kıran sensin.
- Sen hiç kemik kırdın mı?
- Hiç kemiğin kırıldı mı?
Bu çocuk tarafından kırılan penceredir.
Dün o kırık radyoyu tamir etmeye çalışarak iki saat harcadım.