Examples of using "Brisée" in a sentence and their turkish translations:
Lanet kırıldı.
Onun boynu kırılmış.
Bardak parçalara ayrıldı.
Fincan kırıldı.
Kırılan tabağın parçalarını topladı.
O benim evin kırık penceresini tamir etti.
- Camlardan biri kırıldı.
- Pencerelerden biri kırıldı.
Kilit kırılmış olmalı.
Onu kırdım mı?
aile yabancılaşmasına en iyi aday olduğumuzu söylediler.
şiddetli çatışmalara girdiler … ta ki sonunda, Prusya direnişi kırılıncaya kadar.
Bu çocuk tarafından kırılan penceredir.