Examples of using "Haïr" in a sentence and their turkish translations:
Yürü be kim tutar seni.
Senden nefret edemiyorum.
Bunun için onlardan nefret etmek istesek de
bir terörist, çocuğu öldürüldüğünde bile
O ondan hala nefret ediyordu, ölümünden sonra bile.
çevremizdeki dünya tarafından nefretin öğretildiğini söylüyor.
Birisinden nefret etmek çok kolaydır.
Peki ya sizin kadar kültürlü olmayan birinden nefret etmek?
Tom benim en iyi arkadaşım olmasına rağmen, ondan nefret etmeye başlıyorum.
Aşık olmak sevmekle aynı değildir. Bir bayana aşık olabilirsin ve hâlâ ondan nefret edebilirsin.
İnsanlar gerçekten birbirlerinden nefret etmek zorundalar mı?
Benden nefret ettiği için Tom'u suçlayamam.