Examples of using "Fusil" in a sentence and their turkish translations:
- Tüfeği indir.
- Tüfeği yere bırak.
Tüfeğim boş.
Av tüfeği patladı.
Benim tüfeği alın.
Avcı silaha cephane koydu.
Bill, bir tabanca ile öldürüldü.
Ben şimdi bir silah sesi duydum.
Asker silahını adama doğrulttu.
Benjamin tüfekle bir ayı vurdu.
Tom bir tabanca ve bir bıçakla kendini silahlandırdı.
O, tüfeğini temizliyor.
elime bir silah değil bir kamera aldım.
Tereddütsüz saldıran, sürüngen bir makine.
İyi bir restoran ama oldukça pahalı.
O, her zaman bir tüfek ile yürür.
Tom silahını Mary'ye doğrulttu ve ona kıpırdamamasını söyledi.
Bir insan fikirlere kendi silahlarıyla saldırmalı: Fikirlere bir tüfekle ateş etmezsin.