Examples of using "Posez" in a sentence and their turkish translations:
Sorunu sor.
Kalemlerinizi indirin.
Hiçbir soru sormayın.
Onu bırak!
Onu istediğiniz yere bırakın.
Silahlarını yere koy!
telefonlarınızı bırakın ve dikkatinizi bana verin.
- Kaleminizi aşağı koyun.
- Kaleminizi bırakın.
- Kaleminizi yere bırakın.
- Tüfeği indir.
- Tüfeği yere bırak.
Bıçağı yere koy.
Onu oraya koy.
- Onu masaya bırak.
- Masanın üzerine koy.
Problemi belirlersiniz. Problemi araştırırsınız.
Böyle zor sorular sormayın.
Konsolun üstüne herhangi bir nesne koymayın.
Hiçbir soru sorma.
Bana bir soru sor.
O soruyu her yeni çalışana soruyor musun?
Onu masaya bırakın.
Kendinize şu temel soruyu sorun: Ne için para biriktiriyorsunuz?
Sorular sorma.
- Onu masaya bırak.
- Onu masanın üzerine bırak.
- Masanın üzerine koy.
Kitabı alt rafa koyun.
Gurbetteki hayatımı soracak olursanız
Çok fazla soru sorma.
Sakıncası yoksa, bu kitapları masamın üstüne koyun.
- Bu kadar çok soru sorma!
- Bu kadar çok soru sormayın!
Pek çok soru soruyorsun, değil mi?
Neden bu kadar çok soru soruyorsun?
Bana o kadar çok soru sorma. Kafanı kullan.
- Her zaman çok fazla soru soruyorsun.
- Her zaman çok fazla soru soruyorsunuz.
Neden bu soruları soruyorsun?
Sorma, konuşma.
Yazılı olarak müracaat edin.
Soru sormaktan çekinmeyin.
- Adımına dikkat et.
- Dikkatli ol.
Soru sorma. Sadece beni takip et!
Sorular sormayın. Sadece emirlere uyun.
Soru sorma ve sadece benimle gel.
Sen bana cevap veremeyeceğim bir soru soruyorsun.
Sadece evet ya da hayır ile cevap verilebilen sorular sorun.