Translation of "Franchit" in Turkish

Bob franchit le premier la ligne d'arrivée.

Bob bitiş çizgisine ilk önce ulaştı.

Masséna franchit la frontière portugaise et assiégea Almeida.

Masséna Portekiz sınırını geçti ve Almeida'yı kuşattı

On franchit une limite en s'immiscant dans la vie des animaux.

Hayvanların hayatına karışınca çizgiyi aşmış oluyorsun.

Le printemps suivant, l'armée de Napoléon franchit les Alpes en Italie. L'avant-garde de Lannes ouvrit la voie

Sonraki bahar, Napolyon'un ordusu Alpler üzerinden İtalya'ya yürüdü. Yolu Lannes'ın öncüsü açtı