Translation of "Exil" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Exil" in a sentence and their turkish translations:

La vie est un exil.

- Hayat bir sürgündür.
- Yaşam bir sürgündür.

Napoléon vécut en exil sur l'île d'Elbe.

Napolyon, Elba adasında sürgünde yaşadı.

Sainte Anne vivait en exil à Cuba.

Santa Ana Küba'da sürgünde yaşıyordu.

Après la défaite de Napoléon, Soult vécut en exil jusqu'en 1819, puis retourna en France

Napolyon'un yenilgisinin ardından 1819'a kadar sürgünde yaşayan Soult,

Mais lorsqu'on a demandé à Napoléon, en exil à Sainte-Hélène, de nommer son meilleur général, il a répondu:

Ama Saint-Helena'da sürgünde olan Napolyon'dan en iyi generalini seçmesi istendiğinde,