Examples of using "L'île" in a sentence and their turkish translations:
Ada Japonya'nın güneyine doğrudur.
Ada yıl boyunca ılıktır.
Umarım, ada güzeldir.
Uzaktaki adayı görebiliyoruz.
Adanın sakinleri cana yakındır.
Kral ada üzerinde hüküm sürdü.
İşte, hayallerimin adası!
Çok az sayıda insan adada yaşıyor.
Biz adaya giden tekneye bindik.
- Ada Japonya'nın batısında yer alır.
- Ada Japonya'nın batısına doğru uzanır.
Ada tayfun tarafından vuruldu.
Ada çocuklar için bir cennet.
Adanın her parçası incelendi.
Tom adanın etrafında yürüdü.
Kiliseler tüm ada üzerine inşa edilmiştir.
Napolyon, Elba adasında sürgünde yaşadı.
Ada halkı korkunç bir şekilde istismar ediliyor.
Ada şimdi milisler tarafından çevriliydi.
Birçok turist adayı işgal etti.
Napolyon 1814 yılında Elba Adasına sürgüne gönderildi.
Yüksek bir kum tepeciğinden bütün adayı görebildim.
Adadan ana karaya bir feribota bindik.
Napolyon 1814'te Elba adasına sürgün edildi.
Açık havada adayı buradan görebiliriz.
Ada kim tarafından keşfedildi?
Birtakım balıkçılar adada yaşıyordu.
- Adadan yol yok.
- Adadan çıkış yok.
Uçaktan bakıldığında, ada büyük bir örümcek gibi görünüyor.
Adaya tekne haricinde ulaşma imkanı yok.
İki gün sonra adaya vardık.
Ada, sahilin bir mil açığında bulunuyor.
Adada hiçbir yaşam belirtisi yoktu.
O zaman adada kimse yaşamadı.
Koca adada sadece tek dükkan var.
Adaya bir tekne gezisi yapabilirsin.
Ben yüksek kumuldan tüm adayı görebilirdim.
Adaya uçmak sana 100 dolara mal olacak.
Kyushu'da küçük bir köyde yaşar.
Ogasawara adalarında sadece NHK alabilirsiniz.
Paskalya Adası'na on günlük bir seyahate gittim.
Dominique Strauss-Kahn, Rikers Adası'ndaki hapishanede hapsedildi.
Reunion Adası, batı Hint Okyanusunda bir adadır.
Tayvan adasının yüzölçümü 36.000 kilometre kare.
Adanın uzak tarafında güzel mavi bir gölcük bulduk.
Şubat 1815'te Napolyon, Elba'daki sürgünden kaçtı ve Fransa'ya çıktı.
Niyetli olmayanlar uyum sağlamazken, kalmaya niyetli olanlar adanın konuşma yapılarına çabucak uyum sağladılar.