Examples of using "Disparaîtront" in a sentence and their turkish translations:
Hatta bu sözler bir gün ortadan kaybolacaktır.
buzullarımızın üçte ikisi yok olabilir.
bal ve çikolatanın hayatımızdan kaybolması gibi kahve de yok olacak,
gibi deniz seviyesinin altındaki ülkelerin de haritayı bırakacağı
aslında halk çıkar beklemezse bu tarz adamlar asla yükselemeyecek ve kendiliğinden yok olacak