Examples of using "Désire" in a sentence and their turkish translations:
Bir sandalye istiyorum.
Psikiyatrist olmak istiyor.
İngiltere'ye gitme arzum var.
Babamı görmek istiyorum.
Tom'un ders çalışma isteği yok.
Yine de onu görmek istiyorum.
Tom'la konuşmak istiyorum.
Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir.
Birkaç gün kalmak istiyorum.
Bu kalplerin özlem duyduğu şey.
Barışı tüm dünya arzuluyor.
Büyük bir şehirde yaşamak istiyorum.
O, Fransa'ya gitmek için isteklidir.
Ben konutumda kalmak istiyorum.
Tom'da Mary'nin istediği var.
Yeni bir bilgisayar almak istiyorum.
Ben artık kocan olmak istemiyorum.
Bizim ülkemiz barıştan başka bir şey istemiyor.
İki yataklı bir oda istiyorum.
Sakinlikle dolu bir ruh diliyorum.
Tom neden yardımımı istiyor?
Başkan barış istiyor, değil mi?
Tom'un ne istediğini çok iyi biliyorsun.
Bugün okula gitmek istemiyorum.
Gezim için bir araba kiralamak istiyorum.
Bir fincan kahve istiyorum lütfen.
Yolculuk uzundu ve dinlenmek istiyorum.
Ken, bir bisiklet istiyor.
O, oraya gitmek için istekli.
O, kızı için değerli bir mücevher satın almak istiyor.
çünkü öyle ya, bu arzuladığımız bir hayat tarzı değil.
Alain çocukluğuna bağlıdır, her zaman doğum yerinde kalmak istiyor.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki arkadaşlarıma bazı kartpostallar göndermek istiyorum.
Tom'a istediğini ver.
Seninle özel olarak konuşmak istiyorum.
İçecek bir şey istiyorum.
Canım bügün evde kalmak ve bir şey yapmamak istiyor.
Gitmek istediğin her yere seni götüreceğim ve canının istediği her şeyi sana alacağım.
Ömrümün en iyi yıllarını senin için harcamak istemiyorum.
Tom neden at istiyor?
Onun istediği gibi yapmasına izin ver.
Öğretmen Tom'a istediğini yapma izni verdi.
Keşke o sigara içmeyi bıraksa.
Bunlar yalnız vermek istediğim kararlar.
Bir avukatla konuşmak istiyorum.
Ah! Eğer kalbimi okusan, ne kadar gerçeği arzuladığını bilirsin; onu tutkuyla aradığını bilirsin.
Zengin değilim ne de olmak istiyorum.
Büyük bir kentte yaşamak isterim.